ARAMA KURTARMA EKİBİ ÜYELERİ YAŞADIKLARINI ANLATTI
Türkiye’de 6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen bölgelerde görev yapan uluslararası arama kurtarma ekiplerinin liderleri, arama kurtarma çalışmaları sırasında unutulmaz olaylara şahit olduklarını kaydetti.
Ekip liderleri, çalışmalarından ötürü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan aldıkları “Devlet Üstün Fedakarlık Madalyası ve Nişanı”nın ardından AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Kahramanmaraş’ta faaliyet gösteren Alman kurtarma ekibinden Julia Richardt, “Türkiye’deki depremde arama-kurtarma faaliyetlerine katılmak üzere görevlendirildik. Adana’ya indik. Kahramanmaraş’ta görevlendirilmiştik. Mümkün olan en kısa sürede varmaya çalıştık. Salı sabahı oradaydık. Cumartesi gününe kadar kaldık.” dedi.
Kahramanmaraş’ta 15 yaşında bir kız çocuğunu kurtardıklarını aktaran Richardt, “İnanılmazdı. Hayattaydı. Konuşuyordu ve hikayesini anlatıyordu.” diye konuştu.
Richardt, kendisini en çok etkileyen şeyin çocuğun “Lütfen kitaplarımı kurtarın” demesi olduğunu belirterek, “Onu kurtardığımız gibi kitaplarını da kurtardık ve sonra onları kendisine verdim.” dedi.
15 yaşındaki kız çocuğunu beş gün sonra kurtardıklarını ifade eden Richardt, bunun bir mucize olduğunu, sonradan o çocuğu Facebook’ta gördüğünü ve çocuğun durumunun iyi gittiğini öğrendiğini söyledi.
Richardt, yaşananların tam bir kıyamet sahnesi gibi olduğunu dile getirerek, Türk ve uluslararası ekiplerin birlikte çalıştığı olağanüstü bir manzara olduğunu ve buna şahit olmanın inanılmaz bir duygu olduğunu anlattı.
Richardt son olarak Türk halkının, bu konuda yalnız olmadıklarını bilmelerini umduğunu, herkesin bu mesajını vermek için yardıma koştuğunu belirtti.
“Ailenin son üyesini 130 saat sonra bulduk”
İsrailli arama kurtarma ekibinden Golan Vach, depremden 30 saat sonra 167 kurtarma timi üyesi ve 250 doktorla Kahramanmaraş’a vardıklarını anlattı.
Bir hafta kurtarma çalışmalarında yer aldıklarını belirten Vach, Türkiye’ye geldikleri ilk gece 4 kişiyi enkazdan kurtardıklarını, sonraki günlerde de 15 kişiyi daha yıkıntıların arasından çıkardıklarını söyledi.
Vach, yaşadığı en özel anın ise 10 Şubat gecesi gerçekleştiğini ifade ederek, “Bir aile bulduk. Emin adında bir baba ve kızı Rümeysa yaşıyordu. İsmi Leyla olan annesini ise ölü bulduk. Ailenin diğer üyesini ise 130 saat sonra bulduk. Adı Rıdvan’dı. Onu oradan canlı çıkardığımız an hayatımdaki en heyecan verici andı.” diye konuştu.
Bunun kendileri için büyük bir onu olduğunu dile getiren Vach, “Size doğruyu söylüyorum. Birçok kez tüm ülkeler teşekkür etti. Ama ilk defa bir ülkenin teşekkür için düzenlediği tören çok saygı uyandırıcı ve onur vericiydi. Türkiye ve İsrail arasındaki bağları göstermek için burada olmaktan onu duyuyorum. İsrail’in temsilcisi olarak burada bulunmak benim için çok önemliydi.” dedi.
“7 binden fazla kişiye yardım ettik”
İspanya ekibinden Robert Arranz, 10 Şubat’ta Hatay’a vardıklarını, ardından İskenderun şehrine geçtiklerini anlatarak “Acil sağlık ekibimizi İskenderun’da görevlendirdik. AFAD, Sağlık Bakanlığı ve UMKE koordinasyonunda 6 hafta orada kaldık. 7 binden fazla kişiye yardım ettik.” şeklinde konuştu.
Yaralı ve hastaları kurtarmak için bir sahra hastanesi kurduklarını belirten Arranz, birçok kişinin deprem nedeniyle hastanelere erişemediğini ve bu süre içinde pek çok insanı ağırladıklarını ifade etti.
Arranz görevleri süresince kendilerine destek olan Türk halkına da çok teşekkür etti.
“Cumhurbaşkanı Erdoğan kardeş olduğumuzu söyledi”
Vietnam Halk Ordusu Arama Kurtarma Timi’nden Pham Van Ty, depremden 6 gün sonra Hatay’a ulaştıklarını ve 11 gün kaldıklarını söyledi.
Hatay’ın büyük kaybına şahit oldukları için çok üzgün olduklarını dile getiren Ty, tüm dünyadaki arama kurtarma ekiplerinin bir araya gelmesinden ve ettikleri hizmetten ötürü düzenlenen törenden çok etkilendiğini belirtti.
Ty, “Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan konuşurken bizim kardeş olduğumuzu söyledi. Gelecekteki afetlerle başa çıkmak için birbirimizi desteklemeli ve bir araya gelmeliyiz.” şeklinde konuştu.
“Türk halkının metanetinden çok etkilendim”
Fransa arama kurtarma ekibi lideri Yarbay Cyrille Chauveau, Türkiye’deki bulunduğu dönemde yaşadığı iki anı hayatı boyunca unutamayacağını vurgulayarak “Bunlardan ilki, bombalanmış şehir manzarası, sanki şehirler bombalanmış gibiydi, özellikle Hatay. Diğeri ise, büyük bir metanetle aile üyelerini, diri veya ne yazık ki ölü bir şekilde çıkarmamızı bekleyen ailelerdi. Türk halkının metanetinden gerçekten çok etkilendim.” dedi.
Chauveau, tüm kalbinin Türk halkıyla, özellikle de temas ettiği aileler ve aile üyelerinin cesetlerini teslim ettiği kişilerle olduğuna aktararak onları sürekli düşündüğünü dile getirdi.
Bölgede katıldığı arama çalışmalarına dair duygularını ifade eden Chauveau, “Ekibim ve Fransa için gerçek bir onurdu. Derinden etkilendim ayrıca bu madalyayı cumhurbaşkanının elinden almak gerçek bir onurdur.” değerlendirmesinde bulundu.
“Yara almış olmasına rağmen güçlü ve dayanışma halinde kalmayı basarmış bir halk gördük “
Senegal arama kurtarma ekibi lideri Yüzbaşı Cibril Sall de Hatay’daki hasarın insani ve maddi boyutlarının yanı sıra Türk halkı arasındaki dayanışmadan da etkilendiklerini söyledi.
Sall, deprem bölgesindeki izlenimlerini şöyle anlattı:
“Yara almış olmasına rağmen güçlü ve dayanışma halinde kalmayı basarmış bir halk gördük. Herkes birbirine yardım etmek istiyordu. Bir görevi başardıktan sonra madalya almak her zaman gurur ve şükran vericidir. Ama itiraf etmeliyim ki, biz Senegalli itfaiyeciler olarak, devletimiz tarafından buraya gönderildikten sonra, bunu bir görev olarak üstlendik. Kardeş ülke olarak buraya gelip dayanışmamızı göstermek bizim için bir görevdi. Kısacası, buradaki varlığımız bizim için çok olağandı. Şimdi bir kez daha, bizi bu madalya ile ödüllendirdikleri için Türk halkına şükranlarımızı sunuyoruz.”
Ukraynalı arama kurtarma ekipleri 77 kişiyle çalışmalara destek oldu
Türkiye’deki depremlere destek kapsamında Hatay’a gelen Ukrayna kurtarma ekibinin genel başkan yardımcısı Mykhailo Hryh ise bölgeye 77 kişiyle 10 arama kurtarma köpeğinin yanı sıra 16 tır insani yardımla intikal ettiklerini vurguladı.
10 gün boyunca Hatay’da bulunduklarını aktaran Hryh, “En başından beri Türk halkının tüm trajedisini gördük. İlk saatlerden itibaren halkın korkunç olaylarda hayatta kalmasına yardımcı olmaya başladık.” ifadelerini kullandı.
Hryh, 5 gün boyunca enkaz altında kalmış bir kişiyi kurtarmayı başardıklarını kaydederek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Ukrayna ekiplerini ödül törenine davetinden dolayı mutluluğunu ifade ederek teşekkür etti.
“Bu kolayca unutmayacağınız türden bir şey”
Antakya’ya gelen arama kurtarma ekibinin lideri Moldova Acil Durum Genel Müfettişliği Başkan Yardımcısı Aleksandr Tatarov, 7 gün 7 gece boyunca bölgede olduklarını söyledi.
Tatarov, bölgedeki çabaları sayesinde 3 yaşındaki bir çocuğun kurtulduğunu belirterek, “Yapabileceğimiz her şey buydu. Maalesef çok fazla ceset çıkardık. Elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalıştık. Gördüklerimiz çok yıkıcı bir bölgeydi. Büyük çaplı bir felaketti. Bu madalyayı takımımız adına aldım. Kendim için, takımım ve ülkem için onur duyuyorum.” dedi.
Birleşmiş Milletler Yerleşimci Koordinatörü Alvaro Rodriguez, depremlerden etkilenen tüm illere gittiğini aktararak, “Her hafta en az bir kez gitmeye çalışıyorum. Bu, çalışmaların arama kurtarmadan insani yardım aşamasına geçişini görmemi sağlıyor. Şimdi umduğumuz şey, erken iyileşmeye, tam iyileşmeye ve sonunda yeniden yapılanmaya doğru ilerlememizdir. Türkiye için bir yıl veya 18 ay içerisinde büyük bir başarı olacağını umuyoruz.” diye konuştu.
İlk ziyaretinin depremden 4 gün sonra olduğunu ifade eden Rodriguez, “Gaziantep ve Kahramanmaraş’ı ziyaret ettim. Bu korkunçtu.” dedi.
Türkiye hükümeti ile uluslararası toplum arasındaki işbirliğinin inanılmaz olduğunu vurgulayan Rodriguez, “İnsani meselelerin, arama kurtarma meselelerinin siyasi sınırları, coğrafi sınırları olmamalı ve tüm ülkeler burada temsil edilmeliydi. Yani bu harika, uluslar topluluğunun harika bir örneği.” değerlendirmesini yaptı.
Rodriguez, aile bireylerini kaybeden herkese başsağlığı dileyerek, “51 bine yakın ölüm benzeri görülmemiş bir şey. 100 binden fazla kişinin yaralandığını biliyoruz. Bu yüzden elbette, ekonomik geçim kaynaklarına ve bölgedeki sosyal istikrara geri dönüş için hızlı bir toparlanma umuyoruz. Bazı durumlarda bu kadar çok aile üyesinin kaybının üstesinden gelmenin çok zor olduğunu biliyoruz.” şeklinde konuştu.
“Türkiye’nin bunun üstesinden geleceğine inanıyoruz”
Fransa’nın Ankara Büyükelçisi Herve Magro da, Hatay’da bulunduğunu belirterek orada gördüklerinin kendisine konuyla ilgili oldukça geniş bir vizyon kazandırdığını kaydetti.
Magro, Fransa’nın bu konuda her türlü yardıma hazır olduğunun altını çizerek, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da az önce söylediği gibi bu son on yıllarda, eşi benzeri görülmemiş bir deprem, bir felakettir. Dolayısıyla Türkiye’nin büyük bir çaba göstermesi gerekecek, elbette bunda uluslararası toplumun da oynayacağı önemli bir rol olacak.” değerlendirmesinde bulundu.
Yapılması gereken en önemli şeyin depremden etkilenenlerin yeniden başlamasına yardımcı olmak olduğuna işaret eden Magro, “Psikolojik desteğin de çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bu zor sınavda, Türklerin yanındayız ve Türkiye’nin bunun üstesinden geleceğine inanıyoruz.” ifadelerini kullandı.