HATAY İÇİN KURAKLIK ALARM VERİYOR
Uzmanlar, yağışsız geçen kış mevsiminin ardından Hatay’ı da ilgilendiren kuraklık sorunu ile ilgili dikkat çeken bir uyarı geldi.
Son 3 aydır pek çok yerde yeterli yağış alamadık diyen uzmanlar açıklamalarında; “Ocak ayı içerisindeyken sanki hala sonbaharın en güzel aylarını yaşıyoruz gibi bir durum var. Kış kuraklığı riskimiz var. Böyle devam ederse üretim periyodumuz kayacak. Mevcut kaynakları doğru kullanmalıyız. Kuraklık hemen hemen Türkiye’nin tamamını kapsamış durumda” dediler.
Kış mevsimi yaşanmasına rağmen ülkenin bir çok yerinde son günler yaz havasında geçiyor. Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından paylaşılan kuraklık haritasında birçok şehir kırmızı alarm veriyor. Kış aylarında kar ve yağmur yağışının olmaması kuraklığı daha da tetikliyor. Prof. Dr. Yusuf Demir, kış kuraklığı tehlikesinden belirterek tarım ürünlerinin üretim periyodunun değişeceğini söyledi.
“SON 3-4 AYDIR CİDDİ ANLAMDA BİR KURAKLIK RİSKİYLE KARŞI KARŞIYAYIZ”
3 aydır ülke genelinin çok fazla bir yağış alamadığını ifade eden uzmanlar, “Küresel iklimin etkisinin dünyayı ve ülkemizi etkilediği her seferde ifade ediyoruz. Bunu bu sene çok daha etkili ve yaşayarak görmekteyiz. Maalesef son 3-4 aydır ciddi anlamda bir kuraklık riskiyle karşı karşıyayız. Tabii, bu kuraklık sadece bölgesel değil Türkiye’nin hemen hemen tamamını kapsamış durumda. Bunun bir kış kuraklığına dönebilmesi bizi biraz endişelendiriyor. Çünkü son 2-3 aydır, ekim, kasım, aralık ayında ki en büyük örneği olarak şu an ocak ayı içerisindeyken sanki hala sonbaharın en güzel aylarını yaşıyoruz gibi bir durum ortadadır. Son 3 aydır pek çok yerde yeterli yağış alamadık. Aynı zamanda Türkiye’nin önemli kayak merkezlerinde görüyoruz ki kar yok. Bu da bizi bu süreçteki yaşayacağımız olumsuzluklar noktasında endişeye sevk ediyor. Biz yıllardır ifade ediyoruz. Küresel iklimin etkisi, hem mevsim kaymalarını hem de yağışlardaki ciddi düzensizliklere sebep olmaktadır. Bunu bu sene çok daha etkili yaşamaktayız. Bu sürecin böyle devam etmesi de hem tarımsal üretim açısından hem kaynaklarımız açısından da bizleri endişelendiriyor. Elbette eğer bir mevsim kayması olursa, önümüzdeki şubat, mart aylarında yeterli kar yağışı alırsak belki biraz olsun rahatlama yaşayabiliriz. Ama bu bizim özellikle su kaynaklarımızda, yer altı suyu kaynaklarımız noktasındaki endişelerimizi çok fazla gidermeyecek gibi gözüküyor. Bu da tarımsal anlamda çok büyük bir risk yaşayabileceğimiz anlamına geliyor. Bu sürecin böyle devam etmesi hem ülkemizi yönetenler açısından hem de bilim adamları açısından, vatandaşlarımız açısından dikkat edilmesi gereken bir noktadır. Hala tarımsal üretim açısından risk taşıyan alanlarımız vardır. Görüyoruz ki Türkiye’nin birçok yerindeki barajlarında doluluk oranı risk seviyesinin altına düşmeye başladı. Biz şu an ocak ayındayız. Bu aylarda dolmasını beklediğimiz barajlar maalesef risk seviyesinin altındadır. Dediğim gibi kış yağışlarını, önümüzdeki ilkbahar yağışlarını alırsak nispeten bir doluluk yaşayabiliriz ama bu bizim elimizdeki kaynakları doğru kullanmamızın önüne geçmiyor” diye konuştu. Haber Merkezi