HATAYSPOR 5 ATTI AMA GÖNÜLLER YİNE MAĞLUP

Kulübün içinde bir bilinmezlik hâkim. Kimse süreci yönetemiyor, kimse yön çizemiyor. Gelecek planı yok, yapı yok, güven yok. Hatayspor artık günü kurtaranların elinde savruluyor. Oysa sorgulama, tartışma ve hesaplaşma vakti geldi de geçiyor..Evet, Hatayspor Süper Lig’e veda etti. Son maçta Adana Demirspor’u deplasmanda 5-0 gibi sansasyonel bir skorla mağlup etmek, sadece skor tabelasını süsledi. Oysa ki bu galibiyet, ne yüreğimizdeki boşluğu doldurdu ne de geleceğe dair karamsarlığımızı sildi. Çünkü mesele artık galibiyet değil, var olma mücadelesi.Kazandığımız rakibe bakalım: Adana Demirspor. Sahaya 15-16 yaşındaki genç oyuncularla çıkmış, yönetimi darmadağın, geleceği meçhul bir takım. Fakat arada büyük bir fark var:Adana Demirspor bir camia. Düşse de kalkar, çünkü düşmesini istemeyen, yeniden ayağa kaldıracak bir aklı ve iradesi var. Onların gönüllüsü, iş insanı, taraftarı, lobisi var.
Peki ya Hatayspor?
Hatayspor, bu dağılmış takıma karşı as kadrosuyla sahaya çıktı. Skor aldatmasın; bu sadece kağıt üstündeki bir teselli. Sezon boyunca kadro tercihleriyle heba edilen Bilal Boutobba ve Jonathan Okoronkwo bu maçta öne çıktı. Özellikle Bilal, geç gelen şansını iyi değerlendirdi. Fakat ne acıdır ki, performansı arttıkça kalma ihtimali azalıyor. Çünkü kulüp ne onu tutabilecek ekonomik güce ne de onu kalmaya ikna edecek vizyona sahip.Asıl sarsıcı tabloyu ise Hatayspor Başkanı Hikmet Çinçin’in HRT ekranlarında Ömer Cihangir’e yaptığı açıklamalarda gördük. Beklenen umut, yerini derin bir karamsarlığa bıraktı.Yönetim, adeta “biz de ne yapacağımızı bilmiyoruz” mesajı verdi. Şehirle, kulüple, gelecekle ilgili tek bir umut cümlesi dahi kuramadılar.Hatayspor’un kaderi yine değişmedi: Belediye desteği olmadan hiçbir adım atılamıyor. Şehirde kulübe sahip çıkan gönüllü bir iş dünyası yok. Herkes mecburen yönetime giriyor, mecburen başkan oluyor. Oysa bir kulübü ayakta tutan, gönüllü olanın inancı, tutkusudur. Hatayspor’da ise bu ruh yok.Taraftar haklı olarak maçların Hatay’da oynanmasını istiyor. Elbette biz de istiyoruz. Ancak asıl soru şu: Maçlar Hatay’da oynansa bile tribünleri kim dolduracak? Takımına sahip çıkmayan bir kitleyle camia olunur mu?
Hatayspor’un problemi saha sonuçları değil!
Sorun; camia olamamak, kurumsallaşamamak ve istikrarsızlık içinde debelenmek…
Alt yapıya bakıyoruz; akademi liglerinde dibe vurmuş bir tablo var. Yani sadece A takımı değil, geleceği şekillendirecek genç oyuncu sistemi de çökmüş durumda. Bugün gençleri sadece eksik kadroyu tamamlamak için düşünüyoruz. Bu ne büyük bir vizyonsuzluk!
Kulübün içinde bir bilinmezlik hâkim. Kimse süreci yönetemiyor, kimse yön çizemiyor. Gelecek planı yok, yapı yok, güven yok. Hatayspor artık günü kurtaranların elinde savruluyor. Oysa sorgulama, tartışma ve hesaplaşma vakti geldi de geçiyor.
Hatayspor’un sihirli bir ele değil, samimi, cesur ve tutkulu bir sahiplenmeye ihtiyacı var.
5-0’lık skorla övünmek yerine, gerçekleri konuşalım:Bu takım bu haliyle sadece sahadan değil, şehirden de düşüyor… Metin DİNGİL