TOZ BULUTLARI VE SESSİZLİK HÂKİM!
Asrın felaketinin büyük yıkıma neden olduğu ve derinden hissedildiği Antakya’da şehrin birçok yerinde çalışmalar devam ediyor.
Yıkım firmalarının toza karşı hiçbir önlem almaması ve sulama sistemi kullanmaması vatandaşı sinirlendiriyor. Yurttaşlar yıkım firmalarını uyararak firmaların önlem alması gerektiklerini söylediler.
Artık bu tür sorunlarla uğraşmak istemediklerini söyleyen vatandaşlar, “Çok uzun zamandır bu konudaki şikayetimizi sürdürüyoruz fakat hala önlem alınmadan yıkım çalışmaları devam ediyor. Enkazlardan çıkan tozlar asbest tehlikesi taşıyor fakat kimse bunun farkında değil. Sağlığımızı tehlike altına alıyorlar. Çok zor bir şey olduğunu düşünmüyoruz. Yıkım yapılırken sadece sulama sistemi kullanacaklar ve her şey bizim için ve onlar için daha kolay olacak. Böyle yaparak kendi sağlıklarını da tehlike altına atıyorlar. Toz, toprak içinde yaşıyoruz. Bu durumdan oldukça sıkıldık. Artık bazı konularda hassasiyet bekliyoruz. 1 yıldan fazla zaman geçmiş depremin üzerinden hala bir sulama sistemi kullanılmıyor. Evlerimizde ne pencere açabiliyoruz ne kapı. Açtığımız an her yer toz içinde kalıyor. Dışarı bile çıkmak istemiyoruz artık çünkü çıkınca hasta olup geri dönüyoruz. Artık biz kötü şartlar altında yaşamaktan çok sıkıldık” dediler.
Uzmanlar ise konuyla ilgili “Bir bina deprem nedeniyle tamamen moloza döndüğünde beton parçalara ayrılır. Asbest parçalarından eski koltuk minderlerine kadar her şey birbirine karışır. Yaşanan deprem felaketi ile beraber Çok sayıda raporda kentte asbest olduğu ortaya çıktı. Asbest, Akciğer zarı kanseri, üst hava yolları ve yutak kanseri, mide ve bağırsak sistemleri kanserlerine neden olabilecek bir hastalık. Depremin olduğu günden beri bütün sivil toplum örgütlerinin yaptığı uyarılarda, binaların üzerinde çok yoğun bir toz olduğunu görüyoruz. Toz masum gibi görünen bir kirletici ancak biliyoruz ki gözle görmediğimiz partikül maddeler havada çok fazla olunca kanser riski artıyor. Kanser oluşturma riski uzun vadeli. Ancak yoğun toza maruziyetin damar sistemi içerisindeki sorunlara yol açtığı biliniyor” ifadelerini kullandılar.Haber Merkezi