YEMEZLER

YEMEZLER

AK Partili bir arkadaş misafirimdi. Siyasetçiyle bir araya gelirsek, konu tabiî ki, ‘Siyaset’ olur.

Sürekli oflayıp Puflayarak:“Bazı partili başkanlara, bazı belediye başkanlarına, nede bazı meclis üyesine ulaşır olduk. Ne yapmaya çalışıyorlar? Anlamıyorum.” Diyor.

Ardından:“Arkadaş ben, bu parti kuruldu kuruları hem oy veriyorum, hem de mücadele ediyorum. Eğer ben bile aranmıyor, aradığımda birilerine ulaşamıyorsam, vay vatandaşın haline…” Diyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hemen her grup toplantısında,“Partilileri ziyaret edin, gönüllerini alın” talimatı veriyor, ‘Buna rağmen,sen kimseye ulaşamadığını dile getiriyorsun’

Diyorum: “Partili başkanlardan milletvekilliğine yükselen arkadaş telefona bakmaz ise, belediye başkanı, teşkilat başkanı niye baksın? Meclis üyesi neden baksın ki?” diyor.

Devamında ise: birkaç istisna değerli kişiler haricinde “Milletvekili,  belediye başkanları,  il ve ilçe başkanları sahaya insin sahaya.Halkın arasına, pazara, çarşıya girsinler. Bakalım rahat dolaşabilecekler mi?” diyor. Ben araya giriyorum: ‘Ara ara iniyorlar, ama sana bana kusan, AK Parti’ye ateş edenler nedense, milletvekilleri, belediye başkanlarını görünce sus-pus oluyorlar. Ağızlarını açmak ne mümkün’ diyorum. Bizim arkadaş: “Nasıl yani?” diyor.

“Nasılı mı var? Bak etrafına, milletvekilleri kalabalık dolaşıyor, esnaf ziyareti, pazarda boy gösteriyorlar. Ama kimse çıkıp, senin söylediklerini söylemiyor’ diyorum.

Partili: “Nasıl olur? Ben sahadayım, her gün pazarda, çarşıda, kahvede, orada buradayım. Geziyorum, bize bağıran, hakaret eden, vekile, başkana mı edemeyecek?” diyor.

Ben de, ‘Aynen öyle.’ diyorum.

Partili arkadaş: “İki düğüne, iki toplantıya gidiyorlar, arada bir iki esnaf ziyareti yaparak sosyal medyada paylaşıyorlar. Yemezler kardeşim yemezler…. Yine bazıları tenzih ederek düğüne giren ne vekil, ne belediye başkanı, kimseyle görüşmeden geldiği gibi çıkıp gidiyor. Birileri bir şey diyecek oluyor. ‘Falanca yerde düğün var geç kaldım, sonra görüşelim’ diyerek uzaklaşıyor. Halk ile yüz yüze gelmeye cesaretleri yok bunların. Cumhurbaşkanı nasılsa çalışıyor. Uyumuyor, gecesi gündüzü koşturmakla geçiyor. Bunlar neden koştursunlar ki? Nasılsa, Reis oldukça kendileri garanti” diyor.

‘Garanti derken!’ diyecek oldum ki

Arkadaş: “Kardeşim, baksana etrafına, kimse partilinin gönlünü, vatandaşın gönlünü yapma derdinde değil. Ankara’ya oynuyor herkes. Hangi toplantıda, hangi oturumda, ya da Cumhurbaşkanı ile bir araya gelen siyasetçi, şehrin sorunlarını dile getirmiş ki? Korku var, endişe var.

‘Ya bir şey dediğimde Reis beni siler, yeniden aday göstermezse korkusu var’ diyor.

Haksız değil hani.‘Teşkilatların çalışmaları yetersiz mi?’ diyorum.

Arkadaş, eski siyasetçi tabi: “Yetersiz, öyle düğün dernek, parti istişare toplantıları, il, ilçe toplantıları, özel bazı ziyaretler, şehir protokolünün katıldığı programlarla çalışmak olmuyor.

Tarlaya gideceksin, çiftçinin sorununu dinleyeceksin, gerekirse oradan Tarım Bakan Yardımcısını arayarak, yerinde soruna çare bulacaksın.

Sanayiye gideceksin torna, tesviyecinin sorununu dinleyecek, oradan yine ilgili bakan yardımcısı ile temas kurarak derdine derman olacaksın. Aynı şekilde bürokrasiyi dinleyecek, dertlerine çare arayacaksın” diyor.

Coşuyor bizimki. “Bak kardeşim modern hastanelerimiz var. Ama doktorlar durmuyor, kaçan kaçana. Kimi özele, kimi akademik kariyer için gidiyor. Bir ultrason için bazen  2-3 ay sonraya gün veriliyor. Doktor randevusu al alabiliyorsan. Hastaneler tıka basa dolu. Millet hasta. Yani hastaneler yapılsın yapılmasına da içinde de doktorlar olsun, sağlık ekipmanı olsun. Öyle değil mi?” diyor.

Hasılı, Bizim partili arkadaş her zaman olduğu gibi dolu.

Hem de çok dolu. Ve Cumhurbaşkanının çalışması bir yere kadar.

“Vekiller, Belediye Başkanları, Meclis Üyeleri de çalışmalı.

Durmadan, yılmadan çalışmalılar. Cumhurbaşkanı 67 yaşında çoğu zaman 4-5 saatle uykuyla günü kapatıyor. Bizim arkadaşlara bakalım kaçı, O’nun çalışmasının 5’te biri kadar çalışıyor, üretiyor…” diyor.

Konu uzadıkça uzuyor.Durum bu dostlar.

‘Keşke’ diyor,  Başka mevzuları kaleme almak üzere hoşçakalın…

Güzel söz: Baş olmak için,  Arı gibi çalışmak gerekir. Recep ÇAYLI

ETİKETLER:
ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Copy Protected by Chetan's WP-Copyprotect.