AÇMA-KAPAMA SÖMÜRÜSÜNÜ KİM DURDURACAK ?

AÇMA-KAPAMA SÖMÜRÜSÜNÜ KİM DURDURACAK ?

Hayatımızda olmazsa olmaz dediğimiz ve her gün evimizde iş yerimizde kullandığımız cep telefonu, doğalgaz, elektrik,su ve internet gibi hizmetleri veren yerel ve ulusal şirketler son birkaç yıldır açma-kapama adı altında (40 ytl) vatandaştan adete haraç topluyorlar.

Bu şirketler devletten aldıkları yetkiyle sözde bu haklarını kullanıyorlar ve vatandaşın sırtında adeta boza pişiriyorlar. Bu işin hukuki ve ticari gerekçesini araştırdım. Ama yürürlükte bulunan türk ticari kanununda ve ticari borçlar kanununda kendi adıma böyle bir yasa maddesi bulamadım vede görmedim. Bu işten anlayan hukukçular lütfen bizlere bir açıklama yada bilgilendirme yaparlar ise onlara yürekten teşekkür edeceğiz.

Bu konuyu dün TBMM kürsüsünden meclisin cesur yüreği olarak adlandırılan CHP Hatay Milletvekili Serkan Topal gündeme getirdi. Vatandaşları ezen bu şirketlerle ilgili ciddi ir yasal düzenlemenin yapılması gerektiğini ifade etti. Hitabet yeteneği ve kürsüyü kullanma tekniği açısından ‘’hint horuzu’na’’ benzetilen Milletvekili Serkan Topal bu konuyu gündeme taşıdığı konuşmasında son derece haklı gerekçeler de sıralı.

REKLAM ALANI

Örneğin Tedaş elektirik arıza veya bakım yapmak amacı ile kestiğinde vatandaşların evlerinde bulunan elektirikli cihazlar zarar görüyor ama Tedaş bu zararları karşılamıyor. Bir başka örnek Hatsu suyu kestiğinde evlerdeki çamaşır ve bulaşık makinalarının beyinleri dağılıyor. Lakin bu Hatsu bu zararları karşılamıyor dolayısıyla zararı gören vatandaş oluyor.

Öyle sanıyorum ki çağdaş batı ülkelerinde böylesi ilkel uygulamalar bulunmuyor, özellikle AB üyesi ülkelerin ticaret hukuk sistemleri, önce vatandaşın çıkarını ve hakkını koruyan bir anlayış il düzenlenmiş.Buna karşılık bizim ticari hukuk anlayışı vatandaşı eziyor ve şirketlerin çıkarını koruyan bir anlayış ile hazırlanmış. Milleti yaşat ki devlet yaşasın felsefesi ve öngörüsü malasef burada göz ardı edilmiş görünüyor.

Korono virüs salgını nedeni ile işsizliğin hat safaya yükseldiği geçim sıkıntısının ciddi boyutlara ulaştığı bu süreçte devlet yukarda isimlerini andığımız sektör şirketlerini ciddi şekilde uyarmalıdır. En azından açma-kapama yöntemlerinden ve vatandaşı son derece haksız bir anlayışla soyma yöntemlerine son vermelidir.

Bence bu süreçte devlet bu şirketlere öyle imtiyazlar tanıyor ki ‘’Bırakın yapsınlar, bırakın geçsinler’’ şeklinde ifade edilen kapitalizmin en acımasız uygulamasına göz yumuluyor. Bu da vatandaşa eziyet, zulüm vede sömürü olarak yansıyor. Bu konuda özellikle iktidar partisi milletvekillerine büyük görev düşüyor. Pamuk tarlasında poz vermek kavun ve üzüm bağında gösteriş yapmak bu toplumun gerçek sorunları ile ilgilenmek değil, ama şova yönelik bir siyaset anlayışıdır.

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Copy Protected by Chetan's WP-Copyprotect.