DEPREM BÖLGESİNE 3 TRİLYON KAYNAK
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Deprem bölgesine 3-4 yıllık süreçte 3 Trilyon TL kaynak aktarılacağını kaydetti.
Yılmaz, Bingöl’den, Selahaddin Eyyubi’nin torunlarından Gazze’deki masum insanlara selam gönderiyoruz. Yönetimler değil, o halklar, tepkisini ortaya koyan entelektüeller, düşünürler, sanatçılar, sıradan insanlar, sokakta olan insanlar, bütün bunların çabasıyla inşallah daha adaletli bir dünyaya ulaşacağız.” dedi. Yılmaz, Bingöl’deki temasları kapsamında Ticaret ve Sanayi Odası’nda düzenlenen “Bingöl Turizm Çalıştayı”nda iş insanlarıyla bir araya geldi. Ardından AK Parti İl Başkanlığı’nı ziyaret eden Yılmaz, partililere hitap etti. Türkiye’de yapılan hizmetlerin, reformların, sağlanan değişim ve dönüşümün bu gönüllü kadroların emekleriyle olduğunu belirten Yılmaz, bu nedenle teşkilatlarına minnettar olduklarını söyledi. Demokratik ülkeler içinde AK Parti’nin üye sayısıyla en önde gelen partilerden biri olduğunu ifade eden Yılmaz, partilerinin 11 milyonu aşan üye sayısı olduğunu belirtti.
“DEMOKRASİ AÇISINDAN YEREL YÖNETİMLER ÇOK ÖNEMLİ”
Doğu’da ve Güneydoğu’da iki işi bir arada yaptıklarını anlatan Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti:
“Bir, bugünün ihtiyaçlarına cevap vermeye çalıştık. İki, uzun yıllar geçmişteki ihmalleri kapatmaya çalıştık. Bu ikisini aynı anda yapmaya çalıştık, bu kolay bir iş değil. Çünkü siz bir şeyler yaparken başkaları da koşuyor, kimse durmuyor ki. Sayın Cumhurbaşkanı’mızın söylediği gibi, ‘Batıda ne varsa, doğuda da o olacak, kuzeyde ne varsa güneyde o olacak.’ 86 milyonu kucaklayan bir anlayış, bunu da gerçekleştirdik. Eksikliklerimiz var mıdır, vardır. İnşallah onları da önümüzdeki süreçte kapatacağız. Mayıs seçimleriyle birlikte Cumhurbaşkanı’mızı tekrar halkımız seçti ve 5 yıl daha görevlendirdi. Meclis’te de Cumhur İttifakı olarak bir çoğunluk oluşturduk. Dolayısıyla bir siyasi belirsizlik kalmadı genel siyasette. Yerel siyasette de önümüzdeki martta seçimler var. Yerel seçimler de çok kıymetli. Yerel kalkınma, demokrasi açısından yerel yönetimler çok çok önemli. Muhtarından il genel meclis üyesine, belediye meclisi üyesinden belediye başkanına çok çeşitli makamlara halkımız özgür iradesiyle kimsenin etkisi altında kalmadan, kimseden korkmadan, çekinmeden gidip oyunu verecek. Kimi tercih ediyorsalar da başımızın üstünde. Halkın her zaman iradesine saygılıyız, saygılı olmaya devam edeceğiz.” Yılmaz, iki tür belediyecilik olduğunu ifade ederek, bunlardan birinin reklam, şöhret belediyeciliği veya belediyeyi başka amaçlar için kullanma yaklaşımı olduğunu söyledi. Bir de gerçek, samimi belediyecilik olduğunu dile getiren Yılmaz, bunun vatandaşın sorunlarını tespit eden, bunları çözmeye çalışan, kafasında başka şeyler olmayan, belediyeyi bir şeylerin aleti, aracı olarak değil, hizmet aracı olarak gören, samimi, gerçek bir belediyecilik olduğunu, bunun kendi anlayışları olduğunu ifade etti.
“İKİ DEVLETLİ BİR ÇÖZÜMÜ SAVUNUYORUZ”
Birleşmiş Milletlerde yapılan oylamada 120 civarında ülkenin ateşkes olsun dediğini, 14 ülkenin ret oyu verdiğini, 40 civarında ülkenin de çekimser kaldığını belirten Yılmaz, bunun o ülkelerin tarihlerine kara bir leke olarak geçtiğini düşündüğünü aktardı. Er veya geç bunun biteceğine inandıklarını anlatan Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye olarak iki devletli bir çözümü savunuyoruz. Birlikte yaşamak mümkündür diyoruz. Yüzyıllarca atalarımız Kudüs’ü yönetmişler ve orada Hristiyanlar, Müslümanlar, Yahudiler bir arada yaşamışlar, birbirlerini kesmeden, kavga etmeden yaşamayı başarmışlar. Ama bugün birtakım ideolojik yaklaşımlar, emperyalist birtakım bakış açılarıyla Orta Doğu’yu kendine göre şekillendirmeye çalışanlar büyük insani kayıplarla maalesef bizi karşı karşıya bırakıyorlar. Bu insanlığın sorunudur ve insanlık inşallah bu sorunu da aşacaktır. Buna da yürekten inanıyorum.”
“TEK HANELİ RAKAMLARA 2026 YILINDA İNŞALLAH ULAŞACAĞIZ”
Enflasyonun vatandaşın temel bir sıkıntısı olduğunu belirten Yılmaz, Türkiye’nin son 3 yılda büyüme açısından çok başarılı olduğunu söyledi.
Yılmaz, “Dünyada 3 yılda dünyadaki toplam büyüme yüzde 7 olurken, bileşik olarak söylüyorum, Türkiye’de yüzde 20 oldu. 3 yılda yüzde 20 reel olarak ekonomimiz büyüdü. 6 milyondan fazla istihdam oluşturduk. İhracatımız 170 milyarlardan 255 milyar dolarlara geldi. Reel olarak başarılı olduk ama finansal tarafta enflasyon meselesiyle karşı karşıyayız ve bunu da bir sorun olarak görüyoruz elbette. Çünkü vatandaşımızın yaşadığı bir sorun. Bir taraftan enflasyonu düşürmeye diğer taraftan belli bir büyüme ivmesini sürdürmeye çalışıyoruz. Diğer yandan da enflasyondan etkilenen geniş kitlelerin satın alma gücünü korumak için birtakım tedbirler hayata geçiriyoruz.”
Böyle bir kapsamlı yaklaşımla yola devam edeceklerini ifade eden Yılmaz, bu konuda da plan ve programlarını yaptıklarını belirtti.Haber Merkezi