VAHŞETE KARŞI YEKVÜCUT OLMALIYIZ

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, “Sadece mazlumun ahını yerde bırakmamak için değil, zalimin de korkacağı kadar sesimizi en yüksek perdeden çıkarmak ve gerekli tedbirleri almak zorundayız. Bunun için artık mesele sözün bittiği bir yerdedir. Gayretullaha dokunacak bir noktadadır. Bu noktada bütün dünya milletlerinin hakperest, adaletperest, insanlıktan ve hakkaniyetten yana olan bütün kurum ve kuruluşların bu vahşete karşı yekvücut olması gereklidir.” diye konuştu.

Kurtulmuş, Beykoz Mecidiye Kasrı’ndaki Türk Dünyası Belediyeler Birliği 20. Kuruluş Resepsiyonu’nda yaptığı konuşmada, dünyada şu an bir dengesizlik halinin mevcut olduğunu belirterek, bölgesel çatışmalardan siyasi gerilimlere, çevre tahribatından iklim değişikliklerine, göç dalgalarından yoksulluk, açlık ve bazı ülkeler için kitlesel birtakım kıtlık sorunlarına kadar birçok sorunun yaşandığını söyledi.

Bu kadar sancılı, yoğun problemi olan bu dönem içerisinde Türk devletleri arasındaki işbirliği imkanının artırılması potansiyelinin önemli bir fırsat olduğunu dile getiren Kurtulmuş, bu fırsatın sadece Türk soylu ya da Türkçe konuşan devletler arasında değil, aynı zamanda Balkanlar’dan Orta Asya’ya kadar olan coğrafyada da çok önemli bir gelişmeyi bağrında barındıran bir fırsat olduğunu belirtti.

Kurtulmuş, Türk dünyasının derlenip toparlanması, siyasi, ekonomik, kültürel ve diğer alanları geliştirmesinin dünya barışı için de önemli bir fırsat olduğunu vurgulayarak, “Artık dünya sisteminin çivisi çıkmış, dünya sisteminin büyüsü bozulmuştur.” değerlendirmesinde bulundu.

Bu dünya sistemiyle hiçbir yerde huzurun, barışın ve milletler arasındaki dostluğun sağlanabilmesinin imkanının kalmadığını belirten Kurtulmuş, bunun son örneklerinden birinin de Filistin ve İsrail arasındaki çatışmada ortaya çıktığını söyledi.

İsrail güçlerinin insanlığı hiçe sayan saldırılarına karşı BM’nin de fonksiyonunu kaybetmiş bir kuruluş haline dönüştüğünü vurgulayan Kurtulmuş, din, mezhep, meşrep ve siyaset ayrımı gözetmeksizin kalbinde azıcık insanlığa yer olan herkesin, bu insanlık dışı katliama karşı seyirci kalmadığına ve sesini yükselttiğine dikkati çekti.

Kurtulmuş, şöyle devam etti: “Cumhurbaşkanımızın her uluslararası platformda söylediği gibi ‘Dünya 5’ten büyüktür.’ sözü, yani dünyanın yeni bir küresel mimariye ihtiyacı olduğu bir kere daha bütün yalınlığıyla, bütün çıplaklığıyla insanlığın gündemine geldi. İşte onun için dünyadaki bütün milletlerin eşit ve egemen milletler olarak söz ve hak sahibi olmasını savunanların bir araya gelmesi kaçınılmazdır.

Sadece mazlumun ahını yerde bırakmamak için değil, zalimin de korkacağı kadar sesimizi en yüksek perdeden çıkarmak ve gerekli tedbirleri almak zorundayız. Bunun için artık mesele sözün bittiği bir yerdedir. Gayretullaha dokunacak bir noktadadır. Bu noktada bütün dünya milletlerinin, hakperest, adaletperest, insanlıktan ve hakkaniyetten yana olan bütün kurum ve kuruluşların bu vahşete karşı yekvücut olması gereklidir.”

İsrail-Filistin meselesinde öncelikli olarak ateşkesin gerçekleşmesi ve başta tıbbi yardımlar olmak üzere insani yardımların Gazze’ye ulaştırılması için çaba sarf ettiklerini anlatan Kurtulmuş, sorunun temelden çözümü için şu üç hususa işaret etti:

“Bunlardan birisi, 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan tam manasıyla bütünleşmiş bir Filistin devleti kurulmadan Orta Doğu’da barış gerçekleşmeyecektir. İkincisi, Filistinlilerin evlerini, iş yerlerini, köylerini bir şekilde gasbederek oralara gelen yerleşimciler meselesi, uluslararası hukuka aykırı olan yasa dışı yerleşimciler meselesi çözülmeden Orta Doğu’da barış gerçekleşmeyecektir. Aynı şekilde başta Mescid-i Aksa olmak üzere Müslümanların, Hristiyanların ve Yahudilerin kutsal mekanlarının masumiyeti korunmadan, yani oraların kutsiyetlerine zarar verecek eylemlere, işlemlere karşı tedbirler alınmadan Orta Doğu’da barış gerçekleşmeyecektir. (AA)