HÜSEYİN YAYMAN’IN GİRİŞİMİYLE ÇİFTÇİYE MÜJDE
Dünya bir yandan koronavirüs belasıyla uğraşırken diğer yandan da korona sonrasına hazırlık yapılıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın söylediği gibi, hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Başta ekonomi olmak üzere… Bir an önce üretim çarklarının dönmesi, piyasaların harekete geçmesi gerekiyor. Bu süreçte Türkiye bir yandan koronavirüsle mücadele ederken, diğer taraftan üretim çarklarının durmaması için çaba gösterdi. Sağlık ve ekmek dengesi gözetildi. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, bu süreçte dinamik bir kriz yönetimi sergiledi. Türkiye bir yandan üretimin devam etmesini sağlarken, diğer yandan da işsizliğe meydan vermemek için çok ciddi kararlar aldı. Koronavirüs sonrası en çok ekonomiyi konuşacağız. Çünkü ekonomi küresel bir sorun olarak karşımızda duruyor. Biri öldürüyor ama öbürü de aç bırakıyor.
KIŞLALARDA ‘GEL TEZKERE’ TÜRKÜSÜ SÖYLENİYOR
NE zaman tezkere konusu gündeme gelse Esmeray’ın ‘Gel Tezkere’ şarkısı dilime yerleşir. Şu günlerde asker koğuşlarından da Esmeray’ın sesi yükseliyor. “Gel tezkere, gel tezkere, bitsin bu gurbet…”
Koronavirüsle mücadele kapsamında terhislerin ve celplerin erteleneceğini yazmıştım. Milli Savunma Bakanlığı resmi açıklama yaparak bu süreci başlattı. Elbette ki tezkere almak için gün sayan askerlerimiz ve aileleri için kolay bir karar değil. Bunun geçici ve kısa süreli bir önlem olduğunun altını çizmek istiyorum. Nisan ayının ortasında terhis olacak 66 bin er ve erbaş ile askere alınacak olan 53 bin kişiyi kapsıyor. Terhis ve sevk işlemleri, kışladan çıkış ve kışlaya girişe kadar bir ulaşım zincirini gerektiriyor. Bu süreçte gençlerimizin koronavirüse yakalanmaması için alınmış bir karar. Ama 1 aylık süreyi kapsıyor. Sadece nisan ayındaki terhisler ve celpler için olduğu söyleniyor. Bundan sonraki tertipleri ve celpleri etkilemeyeceği belirtiliyor. Bir de 40 bin 800 civarındaki bedellilerimizin durumu var. Onlara uzaktan eğitimle tezkere verilecek. Ama prosedürleri farklı olduğu için dünkü açıklamada yer almadılar. Yine de bu uzaktan eğitim kararını değiştirmiyor.
CHP ANAYASA MAHKEMESİ’NE GİDECEK Mİ?
KAMUOYUNDA af olarak bilinen İnfaz İndirimi Yasası Meclis’ten geçti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın onayından sonra 90 bin mahkûmun cezaevinden çıkması bekleniyor.
Muhalefetle yapılan centilmenlik anlaşmasına göre af yasasının geçen hafta Meclis’ten geçip, bu hafta cezaevi kapılarının açılması bekleniyordu. Ancak muhalefetin direnişi nedeniyle infaz paketi ancak bu hafta çıkabildi. Meclis’te engelleme taktiklerini kullanmak muhalefetin hakkıdır. Af yasası Meclis’ten geçti geçmesine ama CHP bunu Anayasa Mahkemesi’ne götürecek mi? Beklenti daha Cumhurbaşkanı’nın imzasının mürekkebi kurumadan CHP’nin Anayasa Mahkemesi’ne müracaat edeceği yönündeydi. Geçmişte de Anayasa Mahkemesi’nin eşitlik ilkesinden bozup ikinci kez af çıkardığı dönemler olmuştu. Ünlü 1974 affında olduğu gibi. CHP’li yetkililerle görüştüm. Henüz karar vermediklerini söylediler. Pazartesi günü Kılıçdaroğlu’nun başkanlığında yapılacak olan MYK’da bu konu enine boyuna masaya yatırılacak. CHP zor bir kararla karşı karşıya. Meclis’teki görüşmelerde CHP sözcüleri iktidarı “Gazetecileri, aydınları cezaevinde tutuyorsunuz ama uyuşturucu, kadına şiddet ve çocuklara cinsel istismar suçu işleyenleri affediyorsunuz” diye eleştirdi. AK Parti ve MHP sözcüleri ise uyuşturucu, kadına şiddet, cinsel istismar ve terör suçlarının kapsam dışı olduğunu savundu.
CHP, Anayasa Mahkemesi’ne eşitlik ilkesinden dolayı iptal başvurusunda bulunmak istiyor ama diğer yandan da Anayasa Mahkemesi’nden çıkacak bir iptal kararından sonra “CHP’liler uyuşturucu, kadına şiddet, cinsel istismar ve terör suçu işleyenleri affettirdi” suçlamasıyla karşı karşıya kalmaktan dolayı endişe ediyorlar.
SOĞAN TARLASINDAKİ CHP MİLLETVEKİLİ
Koronavirüse karşı sıkı önlemler alınıyor ama bir yandan da tarımda ekim-dikim zamanı. Şimdi ekeceğiz ki sonra zor durumda kalmayalım. Domatesin, biberin seçimlere damgasını vurduğu dönemleri yaşadık. Koronavirüsle birlikte gıda artık iyice stratejik bir sektör haline geldi.
Bu süreçte Tarım Bakanlığı, mevsimlik işçilerin seyahatlerinin engellenmesi, hazine arazilerinin tarıma açılması, çiftçiliğe hibe tohum desteği verilmesi gibi yerinde kararlar aldı.
Patates, soğan yetiştirmek artık uzaya uydu göndermekten daha değerli hale geldi. Hele de şu koronavirüs günlerinde. Yılda birkaç kez ürün alınan Amik Ovası’nda “erken soğan” dediğimiz ürün çıktı. 10 gün içinde toplanması gerekiyor. CHP Hatay Milletvekili İsmet Tokdemir, soğan hasadına dikkat çekmek için ağzına maskesini taktı, tarlaya girdi. Tokdemir, “10 gün içinde soğan hasadına başlamazsak, tarladaki soğanlarımız çürüyecek” diyor. Ama sayın milletvekilim, ne yapıyorsunuz, soğan deyip geçmeyin. Biz seçim döneminde bir soğanın bir oy kadar kıymetli olduğunu gördük. Tokdemir sadece muhalefet eden değil, aynı zamanda çözüm arayan bir siyasetçi. 25 bin dönüm arazide soğan ekiminin yapıldığı Amik Ovası’nda üreticinin sorunu, civar illerden gelecek mevsimlik işçilerin bir an önce Hatay’a ulaşması.
Bu konuyu sormak için AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman’ı aradım. Konunun takipçisi olduğunu söyledi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Tarım Bakanı Bekir Pakdemirli ile görüştüğünü ifade etti. Tarım alanlarında hasat, dikim ve söküm çalışmalarında bir kısıtlama olmaması kararı aldıklarını anlattı. Mevsimlik işçiler konusunda Tarım Bakanlığı’nın izni var ama civar illerin valilerinin de mevsimlik işçi işini hızlandırmaları gerekiyor. Haber Merkezi