67 YILLIK TERZİ MESLEĞİNİ YAŞATMAK İSTİYOR
Hatay’ın Altınözü ilçesinde 67 yıldır yaptığı terzilik mesleğini aynı dükkanda yarım asırdan fazla sürdüren Mihail Kuşoğlu (79) kaybolmaya yüz tutmuş zanaatını yaşatmak için direniyor.Terziliğe 1954 yılında 12 yaşındayken ilkokulu bitirdikten sonra başlayan “Mihail usta” 1962 yılında askerlik dönüşü 2 yıl İstanbul’da mesleğini icra ettikten sonra tekrar Antakya’ya döndü.Kendi memleketi olan Altınözü’ne yerleşmeye karar veren Kuşoğlu, 1967’den beri aynı dükkanda faaliyet gösteriyor.
Terzilik yaptığı dönemde yetiştirdiği 50’den fazla ustanın büyük bir bölümünü Avrupa ve Orta Doğu ülkelerine gönderen Kuşoğlu, günümüzde yavaş yavaş kaybolmaya yüz tutan mesleğini yaşatmaya çalışıyor. İlk günkü heyecanla mesleğini sürdüren Kuşoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, terziliğin geçmişte gözde meslekler arasında bulunduğunu söyledi.Ömrü ve sağlığı yettikçe terziliği yapmaya ve yaşatmaya çalışacağını belirten Kuşoğlu, “Çırak olarak 1954 yılında mesleğe başladım. 1962 yılına kadar Antakya’da çalıştım. Daha sonra askere gittim ve orada hem terzilik hem de trompet çalıyordum. Askerlik bittikten sonra İstanbul’a gittim ve orada 2 yıl kaldım. 1967 yılında Altınözü’ne geri gelip dükkan açtım ve bugüne kadar mesleğimi devam ettiriyorum. Sağlığım yettikçe de terziliği yaşatıp sürdüreceğim” dedi.Daha çok sipariş üzerine dikim yaptığını bölgede tanındığı için diğer ilçelerden ve Antakya merkezden müşterileri bulunduğunu kaydeden Kuşoğlu, sektördeki makineleşmenin, dikim, yırtık ve sökük tamiratı, daraltma ve genişletme gibi terzilerin yaptığı işlemleri azalttığını savundu.
Bir dönem yetiştirdiği ustaların Avrupa ve Orta Doğu ülkelerinde çalıştıklarını anlatan Kuşoğlu, günümüzde gençlerin terziliğe rağbet etmediklerini söyledi.Kuşoğlu, yanına çırak bulmakta zorlandığını anlatarak şunları ifade etti :”Günümüzde gençler mesleği öğrenmeye hevesli değiller. Geçmişte gençler terziliği öğrenmek için çalışıyorlardı. O zamanlar dükkanda oturacak yer yoktu ve hemen yanımızda merdivenler vardı. Çocuklar merdivenlerde oturup çalışırlardı. Herkes çocuğunu yanımda çalıştırmak için ısrar ederdi. Günümüzde o eski heves yok. Benim yanımda yetişen 50’den fazla usta yurt dışında mesleği yürütüyor. Bir çoğu Avrupa ülkelerinde iş bulabilmek için benim yanımda terzilik öğrendi. Bir düğün için Fransa’ya gittiğimde orada terzilik yapan eski çırağımla karşılaştım tanıyamadım. Sağ olsunlar ara sıra bana yurt dışından makas ve metre gibi hediyeler gönderiyorlar.”(AA)