HATAY’DAKİ KÜLTÜR VARLIKLARI İÇİN “ÖZEL” ÇALIŞMA
Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen Hatay’daki kültür varlıklarına ilişkin, “Enkazın içerisindeki kültür varlığı niteliği taşıyan mimari unsurların, ahşap yapıların, her tür taş yapısının bir şekilde ayrıştırılarak tekrar kullanıma kazandırılmasını amaçlıyoruz.” dedi.
Yazgı, Hatay’da 6 Şubat depremlerinde zarar gören kültür varlıklarının molozlarının toplandığı merkez Antakya ilçesindeki Küçük Sanayi Sitesi içerisinde yer alan Kültür Enkazı Döküm ve Ayrıştırma Sahası’nda incelemelerde bulundu. Sahada çalışan ekiplerle görüşen Yazgı, yapılan çalışmalarla ilgili yetkililerden bilgi aldı.
Yazgı, AA muhabirine, depremin ilk gününden itibaren kültür varlıklarına yönelik özel bir çalışma yürüttüklerini söyledi.
Bu çalışmaları, Valilik, AFAD, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile koordineli şekilde gerçekleştirdiklerini belirten Yazgı, şöyle devam etti:”Depremin ilk günlerinde tescilli yapılarımızı ilk önce koruma altına aldık. Daha sonra Afet Kazı Başkanlığımız tarafından yürütülen çalışmaların sonucunda elde ettiğimiz kültür molozları da burada gördüğünüz gibi parsel bazlı ayırarak tekrar ayrıştırmaya gidiyoruz. Bu enkazın içerisindeki kültür varlığı niteliği taşıyan mimari unsurların, ahşap yapıların, her tür taş yapısının bir şekilde ayrıştırılarak tekrar kullanıma kazandırmayı amaçlıyoruz. Şu ana kadar tahminlerimiz 197 bin metreküplük bir enkazı incelemeyi amaçlıyoruz. Şu ana kadar 26 bin metreküplük bir çalışmayı yaptık, 18 bin 500 metreküpünü tamamladık. Bunun da yüzde 30 civarında bir rakam boyutundaki enkazımızdan kullanılabilir, tekrar restorasyon süreçlerinde faydalanabileceğimiz yapı unsurlarını da ayrıştırdık. Diğer kalan malzemeleri de enkazları kaldırma bölümüne ve hurdalıklara yolluyoruz. Asıl amacımız tescilli yapılarımızın, Hatay’ımıza ait bu özel dokuların bir şekilde korunması ve daha sonra değerlendirilmesi.” Yaklaşık 100 kişilik bir ekiplerinin olduğunu aktaran Yazgı, bunların içerisinde sanat tarihçi, arkeolog, mimar ve inşaat mühendisi gibi alanında uzman kişilerin yer aldığını belirtti.
Alanda bir de laboratuvar kuruluyor
Deprem bölgesinde çalışan tüm ekiplere teşekkür eden Yazgı, şunları kaydetti:”Depremin ilk gününden itibaren orada canları kurtardıktan sonra bu kültür varlıklarımızı bir cerrah hassasiyetiyle tek tek elle ayrıştırmaya, korumaya çalıştılar. Birçok arkadaşımız yağmurun altında kendi yeleklerini çıkartıp ikonaları veya kitabeleri sararak buradaki merkezimize getirip tekrar kullanılmak üzere bakımlarını yapıyorlar. Şu anda burada bir laboratuvarımızı da kuruyoruz. Bu laboratuvarımızda da yeniden dönüştürdüğümüz, kurtardığımız bu eserlerimizi tekrar kullanılabilecek hale getirip restorasyon süreçlerimizde bunu kullanmayı amaçlıyoruz.”