ŞİFA KAYNAĞI BİR BİTKİ: KEÇİBOYNUZU
Hatay sınırları içerisinde bulunan endemik bitki türleri ilgili yaptığı araştırmalar ile bilinen Antakya Doğa Sanat ve Turizm Derneği Başkanı Dr.Biyolog Samim Kayıkçı Keçiboynuzu ile ilgili yayınladığı bilgilendirme yazısında:”Bilimsel ismi “Ceratonia siliqua L.” olan keçiboynuzu Baklagiller (Fabaceae) ailesine ait bir bitki türüdür. Keçiboynuzu ya da diğer popüler adıyla Harnup, gerçek bir Akdenizli bitki olup her dem yeşil bir ağaçtır. Keçiboynuzu çift evcikli (erkek ve dişi çiçekler ayrı ayrı bireylerde görülür) bir türdür. Sonbaharda çiçek açar. Bitkinin meyveleri önce parlak yeşil renkli olup olgunlaştıkça kahverengine döner. Meyve uzunlukları 10-20 cm arasında değişir. Sahip olduğu derin kök sistemi sayesinde kuraklığa karşı oldukça dayanıklı olan keçiboynuzu, kayalık, kıraç, kuru ve en verimsiz topraklarda yetişebilen uyum yeteneği yüksek dirençli bir bitkidir. Türkiye, İspanya, İtalya, Fas, Yunanistan ve Kıbrıs gibi Akdeniz İklimin hâkim olduğu bölgelerde yetişir. Keçiboynuzu ülkemizin farklı bölgelerinde harnup, ballıbaba, ballı boynuz, deliboynuz, harıp, haraç, kaluş ve melük gibi farklı isimlerle bilinmektedir. Keçiboynuzu dünyanın pek çok ülkesinde hem gıda olarak hem de halk ilacı olarak kullanılan popüler bir bitkidir. Keçiboynuzu meyveleri çiğ olarak yenir, meyvelerden pekmez, un ve diyet lifi üretilir. Keçiboynuzu meyvelerinden anti-diyabetik, antioksidan, antikanser ve gençleştirici biyoaktif bir bileşen olan D-pinitol üretilmektedir. Keçiboynuzu çekirdeklerinden gıdalarda kıvam artırıcı ve koruyucu katkı maddesi olarak kullanılan “keçiboynuzu gamı” üretilmektedir. Her dem yeşil bir ağaç olan keçiboynuzu peyzaj çalışmalarında süs bitkisi olarak kullanılmaktadır.
Keçiboynuzu meyvesi içerdiği karbonhidrat (sakaroz, glikoz, frujktoz) miktarı ile enerji içeriği yüksek bir gıdalardır. Başta potasyum, kalsiyum, fosfor ve magnezyum olmak üzere yüksek mineral madde içeriğine sahiptir. Keçiboynuzu vitaminler (A, B1, B2, B3, B5, B6, B12, C, D, E) açısından zengindir. Keçiboynuzunda 25’e yakın fenolik bileşen (özellikle gallik asit) bulunmaktadır. Gallik asit, sahip olduğu antioksidan, antikanser, antiinflamatuar, antimikrobiyal ve antifungal özellikleri nedeniyle farmakoloji endüstrisinde; bununla birlikte kozmetik, gıda ve boyama endüstrilerinde yaygın olarak kullanılmaktadır.
Keçiboynuzu, kabızlığın giderilmesi ve sindirim sisteminin dengelenmesi açısından önemli olan, yüksek miktarda suda çözünmeyen diyet lifi dolayısıyla glisemik indeksi düşük bir gıdadır. Diyet lifince zengin gıdalarla beslenmenin obezite, kalp-damar rahatsızlıkları ve sindirim sistemi hastalıkları üzerine önleyici ve iyileştirici etkileri bulunmaktadır. Keçiboynuzu diyabet, uçuk, prostat, obezite, aşırı adet kanaması, ateş, viral ve bakteriyel enfeksiyonlar ve soğuk algınlığı gibi birçok hastalığın tedavisinde geleneksel halk ilacı olarak kullanılmıştır. Ülkemizde bitkinin meyvelerinden elde edilen harnup pekmezinin ishal kesici, sindirim sistemi rahatsızlıkları iyileştirici, öksürük kesici, sakinleştirici, zayıflatıcı (iştah kesici), kan arttırıcı ve cinsel gücü arttırıcı (afrodizyak) olarak kullanıldığı rapor edilmiştir.
Keçiboynuzu zengin besin içeriğiyle çok değerli bir gıdadır. Uyum yeteneği yüksek bir ağaç olması nedeniyle atıl arazilerin değerlendirilmesi ve toprak erozyonun önlenmesinde, ayrıca park ve bahçelerde su tüketimin azaltılmasında yüksek potansiyeli olan keçiboynuzunun tarımının ve gıda olarak tüketimin geliştirilmesinin toplum sağlığının iyileştirilmesi ve ekonomik kalkınmaya katkı sunacağı ortadadır.”ifadelerine yer verdi.