Son Fanusçu..
Antik Çağ’da Ortadoğu zenginlerinin alışveriş merkezi haline gelen ve
gündüzler insanlara yetmeyince geceleri de direklere asılmış fanuslar ile aydınlatılarak dünyanın ilk ışıklandırılmış caddesi olan Kurtuluş caddesindeki fanusları atalarının yaptığını söyleyen son fanusçu Mustafa Usta
Antik Çağ’da Ortadoğu zenginlerinin alışveriş merkezi haline gelen ve gündüzler insanlara yetmeyince geceleri de direklere asılmış fanuslar ile aydınlatırarak dünyanın ilk ışıklandırılmış caddesi olan Kurtuluş caddesindeki fanusları atalarının yaptığını söyleyen son fanusçu Mustafa Usta mesleği yaşatmak adına tarihi uzun çarşı’da mücadele veriyor.Dört kuşak fanusçu olan Gürler ailesinin meslekteki son temsilcisi Mustafa Usta babasının yaptığı el emeği göz nuru fanusa bakarken orada kullanılan işçilik ve sanat ile duyduğu gururu adeta gözlerinden okuyabiliyorsunuz.Baba yadigarı fanusun yanına 65 yıl önce yaptığı kendi fanusu koyarak hey gidi günler derken Mustafa Ustanın mesleğine olan saygısını çok rahat bir biçimde izleyebiliyorsunuz.
Uzun Çarşı’da sekiz metrelik dükkanında atmış beş
yıldır hizmet veren Mustafa Gürler Usta ,Artık eski eser olarak görülen fanusların istek doğrultusunda yenilerini yaptığını ifade ederek günde ancak iki adet fanus yapabildiğinin altını çizdi.Mustafa Gürler Usta:”Bir zamanlar çok kıymetli olan fanuslar günümüzde ancak şark köşelerini süslemektedir.Eskiden bu fanuslar o kadar kıymetliydi ki köylerde misafirliğe giden her ailenin elinden eksik olmazdı.Hatta gelinlerin çeyizi çıkarken ilk olarak fanusu çıkardı.Fanus işini en iyi şekilde icra eden rahmetli babamın yetiştirdiği şanslı bir usta olarak günümüze kadar bu mesleği yaşatmanın haklı gururunu yaşamaktayım.
Yakın dönemde bir çok bakanımız fanusları bizim yaptığımızı öğrenerek bizzat dükkanımıza gelerek benden fanus yapmamı istediler.
Her bir ayrıntıyı en ince bir şekilde düşünerek özenle hazırladığım fanuslar herkesin büyük beğenisini toplamaktadır.Günümüzde eski fanusları tamiri için bana getirirler ve bende ilk günkü heyecan ile ve hatta çoğu babamın yapmış olduğu fanusları görünce gururla tamirlerini gerçekleştirmek-teyim.Üzülerek belirtmek isterim ki benden sonra bu mesleği icra edecek kimse olamayacak.
Gönlüm bu mesleğin devam etmesini istemektedir.
Mesleğimi yaşatmak adına bana düşen bir görev varsa ben hazırım.Fanus konusunda çok fazla talep olmaması beni mecburen başka eserler yapma konusuna itmiştir.
Görüldüğü üzere Teneke ve bakırdan gereçler yaparak geçimimi sağlamaktayım.”dedi.