ÜLKEMİZİN DOĞALGAZ SIKINTISI BULUNMAMAKTADIR
Milliyetçi Hareket Partisi Hatay Milletvekili Dr. Lütfi Kaşıkçı, Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile ilgili mecliste söz aldı.
Tuz Gölü ve Silivri’deki depolama alanları ile Türkiye’nin doğalgazda sıkıntısının kalmadığını belirten Vekil Kaşıkçı, bu alanda etkili çalışmalarından dolayı BOTAŞ Genel Müdürü Burhan Özcan ve ekibine teşekkür etti. Vekil Kaşıkçı konuşmasında; “Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin birinci bölümü üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Geçtiğimiz pazar günü Hatay’ın Kırıkhan ilçesinde büyüklüğü 4,8 olan bir deprem meydana geldi. Depremin yüzeye yakın bir yerde oluşu, şiddetinin daha fazla hissedilmesine yol açtı. Vatandaşlarımızı korkuya sevk eden depremin hemen akabinde devletimiz tüm kurumlarıyla hasar tespit çalışmalarına başladı. Çok şükür yapılan çalışmalar neticesinde hafif hasarlı birkaç binanın dışında herhangi bir hasar tespit edilmedi. Bu deprem bizlere bir kez daha Hatay’ın depremselliğini hatırlattı. Hatay, Doğu Anadolu Fay Hattı ile Ölü Deniz Fay Kuşakları arasında yer alan bir coğrafyadadır. Tarihte birçok defa yıkıcı etkiye sahip depremlerin yaşandığı bölgemizde çok sayıda can kaybı da yaşanmıştır. Deprem riski yüksek olan ilimizin bu tehditle baş etmesi için özellikle afet öncesi nelerin yapılması gerektiğiyle ilgili birçok kez fikirlerimizi bu kürsüden vatandaşlarımız ve yetkililerle paylaştık. Özetle ilgili Bakanlıklar ve yerel yönetimler birlikte hareket ederek Hatay’da topyekûn bir seferberlik ruhuyla depreme dayanıksız konut stokumuzu afetlere karşı dirençli hâle getirmeleri gerekmektedir. Ben tekrardan başta Kırıkhanlı hemşehrilerimiz olmak üzere, tüm Hataylı hemşehrilerimize geçmiş olsun diyorum. Bu kanun teklifiyle ilgili maddelere geçmeden önce, özellikle, geçtiğimiz haftalarda Sayın Cumhurbaşkanımızın da açılışını yapmış olduğu, Silivri Gaz Depolama Tesisiyle ilgili birkaç önemli hususu dile getireceğim. Gaz depolaması Türkiye’nin enerji arz güvenliği açısından son derece mühim bir hadisedir. Dolayısıyla özellikle Tuz Gölü’nde gerçekten dünyada bu işle uğraşan herkesi kıskandıracak durumda bir gaz depolama tesisi yaptık ve akabinde de Silivri’deki alanın genişletme çalışmaları nihayete erdi. Bu ikisinde, bugün depoladığımız gaz hacmi, özellikle, Türkiye’nin kış aylarında kendi ihtiyacına yetecek ölçüde.
TUZ GÖLÜNDEKİ TESİSİ ZİYARET ETTİK
Doğal gaz depolama tesisleri enerji arz güvenliğinin sağlanmasında çok önemli hususlardan biridir. Bu bağlamda, bugün ülkemizde Silivri ve Tuz Gölü’nde BOTAŞ yönetiminde 2 doğal gaz depolama tesisi mevcuttur. Enerji kriziyle boğuşan Avrupa’da doğal gaz endişesi yaşanırken Türkiye şu an itibarıyla yüzde 100 dolu olan 2 doğal gaz depolama tesisiyle enerji arz güvenliğini teminat altına almış bulunmaktadır. Ülkemizin enerji arz güvenliğini temin ve tesis etme önceliğiyle sürdürülen doğal gaz depolama çalışmaları dünya ölçeğinde projelerdir. 1,2 milyar metreküplük kapasitesiyle sisteme katkı sağlayan Tuz Gölü Doğal Gaz Depolama Projesi’nde kapasite genişletme çalışmaları hâlihazırda devam etmektedir. Tuz Gölü’nde devam eden çalışmaların tamamlanmasıyla birlikte 5,4 milyar metreküplük depolama, 80 milyon metreküp/gün geri üretim kapasitesine ulaşacak ve böylece ülkemiz tuz yapılarında depolama alanında dünyada 1’inci sıraya yükselmiş olacaktır. Bu Tuz Gölü’ndeki depolama tesisini KİT Komisyon Başkanımız, Aydın Milletvekilimiz Sayın Mustafa Savaş Bey ve tüm siyasi partilerin milletvekilleriyle birlikte gittik, ziyaret ettik. Gerçekten çok önemli bir tesisi Tuz Gölü’nde yapmışız ve Türk mühendislerimizin de çok büyük katkıları var. Ben orada emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum. Tuz Gölü’ndeki aynı zamanda bir çevreci de bir proje. Tuz bacalarını eritirken kullanılan su aynı zamanda Tuz Gölü’ne deşarj ediliyor ve deşarj edilmesiyle birlikte de Tuz Gölü’nün sulak alan miktarı son yıllarda artmaya başladı. Bununla birlikte de basına da yansıdı, belki takip etmişsinizdir. Flamingolar tekrardan Tuz Gölü’ne gelmiş bulunuyor.
ÇALIŞMALAR TAMAMLANMIŞ BULUNMAKTADIR
Geçen hafta Sayın Cumhurbaşkanımızın katılımıyla açılışı yapılan Silivri Doğal Gaz Depolama Genişletme Projesi ülkemiz için çok kritik bir projedir. 2007 yılında işletmeye başlanmış ve Türkiye’nin ilk doğal gaz depolama tesisi unvanına sahip olan tesis bu anlamda özel bir yere sahiptir. Silivri Doğal Gaz Depolama Projesi genişletme çalışmaları kapsamında 18 kuyuda toplamda 31 bin metre deniz sondajı yapılmıştır. Muazzam gayret ve çabayla kıyıdan 3 kilometre uzaklıkta 46 metre yüksekliğindeki Piri Mehmet Paşa ve Ali Paşa isimli platformlarda sürdürülen sondaj çalışmaları nitelik itibarıyla Karadeniz’de yapılan sondaj çalışmalarıyla aynıdır. Hâlihazırda bu tesisin kapasitesi 4,6 milyar metreküpe ulaşmıştır. Alanında Avrupa’daki en büyük tesis olma özelliğine sahip olan bu tesisin kapasite artış çalışmalarının tamamlanmasının mutluluğunu hep birlikte yaşıyoruz. Ülkemizdeki bu 2 depolama tesisiyle şu an için yaklaşık 6 milyar metreküplük doğal gaz depolama kapasitesine ulaşılmıştır. Bu büyük proje kapsamında ilave olarak 30 milyon metreküp/gün enjeksiyon ve 50 milyon metreküp/gün geri üretim kapasiteli yüzey tesisi inşası, tamamen yerli ve millî imkânlarla üretilen 2 sabit açık deniz platformu ve deniz sondaj kulesi yapım çalışmaları da ayrıca tamamlanmış bulunmaktadır. Proje kapsamında ana iletim hattı ile yüzey tesisi arasında boru hattı inşası ve boru döşemesi faaliyetleri de yapılmıştır. Çok kapsamlı ve çok yönlü bu büyük proje enerji güvenliğine yaptığı katkının yanı sıra çevreye ve sürdürülebilirliğe verdiği önemle de konuşulmaya değerdir. Tesiste inşa edilen 4,2 megavatlık rüzgâr türbiniyle tesisin kendi enerji ihtiyacının tamamı rüzgâr enerjisinden karşılanacaktır. Bu anlamda Silivri doğal gaz depolama genişletme projesi yalnızca enerji arz güvenliğine değil, aynı zamanda çevreye de dev katkı sağlama noktasında büyük bir öneme sahiptir. Türkiye son yıllarda gerçekleştirdiği devasa enerji projeleri ve altyapı yatırımlarıyla bugün enerjide transit ülke olma pozisyonundan merkez ülke konumuna kararlılıkla ilerlemektedir. Başta Cumhurbaşkanımızın vizyonu, yürüttüğü kararlı ve öngörülü diplomasiyle birlikte, BOTAŞ çalışanları ve enerji sektöründe gecesini gündüzüne katarak 7/24 ülkemizin enerji arz güvenliğini temin etmek için çalışan herkese büyük emekleri ve alın terleri için milletimiz adına teşekkür ederim.
BOTAŞ YÖNETİMİNE TEŞEKKÜR EDERİM
Özellikle, son dört yıldır BOTAŞ Genel Müdürüyle KİT Komisyonunda birlikte çalışıyoruz, muhalefetteki milletvekilleri de bu söylediğime destek verecektir, kendisi, enerjisi ve bu ülkeye sevdasıyla birlikte çok hayranlık uyandıracak işler yapıyor; ben huzurlarınızda BOTAŞ Genel Müdürümüz Burhan Özcan ve ekibine, yönetimine de teşekkür ediyorum. Geçen hafta Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonunda görüşülüp kabul edilen ve bugün de Genel Kurul gündemine gelen kanun teklifi birçok alanda yeni düzenlemeler içermektedir. Bunların en önemlilerinden biri de toplayıcılık faaliyeti ve lisans hakkında yapılan düzenlemelerdir. Bu düzenlemeyle, tüketicilerin de tüketimlerini belirlenen saatlerde azaltmak suretiyle üretim-tüketim dengesinin sağlanmasına katkı sunmasına fırsat verecek yeni bir sistemin inşası gerçekleşecektir. Kurulacak bu yeni sistem ayrıca “talep tarafı katılımı” adı altında çeşitli hizmetler sunabilecektir. Talep tarafı katılımı, tüketicilerin gönüllü olarak bir bedel karşılığında normal şartlarda tüketmesi beklenen elektriğin miktarını azaltmak suretiyle tüketmekten vazgeçtikleri enerji ile şebeke işletmecilerine hizmet sunması veya elektrik piyasalarında ticaret yapması anlamına gelmektedir. Bu sayede tüketiciler, tüketim ve elektrik fiyatlarının pik olduğu saatlerdeki tüketimlerini fiyatın düşük olduğu saatlere yani gece saatlerine kaydırmak suretiyle hem daha az fatura ödemiş olacaklar hem de sunmuş oldukları bu esneklikten dolayı ilave bir getiri elde etmiş olacaklardır yani bu uygulama, tüketicilerin lehine bir uygulamadır. Diğer yandan, TEİAŞ da elektrik şebeke işletmecisi olarak sistemin kararlılığını güçlendirmek adına tüketicilerden de faydalanmış olacaktır. Yine, bu kanun teklifinde yapılan bir diğer düzenlemeyle teknik gerekçelerle işin kesintiye uğratılmayacağı endüstrilerde çalışanların çalışma saatlerinde değişiklik öngörülmektedir. Çalışma saatlerinde yapılacak düzenlemeler, işveren ve çalışan açısından da en ideal biçimde olacak şekilde planlanmaktadır. Bu vesileyle, görüşülmekte olan teklifin hayırlı olmasını diliyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum” ifadelerini kullandı. Haber:Fadime ÇAYLI