FANUS CAMİASINA YENİ GELMEDİ, GERİ GELDİ!
Son Fanuscu Mustafa Gürler. Bu Mirası Yaşatmaya Çalışıyor..
Antik Çağ’da Ortadoğu zenginlerinin alışveriş merkezi olarak bilinen ve geceleri fanuslarla aydınlatılarak dünyanın ilk ışıklandırılmış caddesi haline gelen Kurtuluş Caddesi, bugünlerde yeniden canlanıyor. O dönemde fanusları üreten ustaların torunu olan son fanusçu Mustafa Gürler, bu mirası yaşatmaya devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde Türkiye’nin Ahisi seçilen Mustafa Usta, aldığı siparişleri yetiştirebilmek adına yoğun bir tempoyla çalışıyor. Yeni tasarladığı ve aksesuar amaçlı kullanılacak 20 fanusun üretimiyle ilgilenen Mustafa Usta, fanus yapımındaki ustalığını bir kez daha sergileyerek dikkatleri üzerine topluyor. Geleneksel sanatını modern tasarımlarla buluşturan usta, siparişlerin hızla arttığını ve fanus yapımına yeniden başlamanın kendisi için büyük bir heyecan kaynağı olduğunu belirtiyor.
Uzun Çarşı’da sekiz metrelik dükkanında atmış altı yıldır hizmet veren Mustafa Gürler Usta ,yeniden fanus yapmaya başladığı işyerinde şuana kadar 6 fanusu tamamladığını ifade ederek başladığı açıklamasında:”Bir zamanlar çok kıymetli olan fanuslar günümüzde ancak şark köşelerini süslemektedir.İşte siparişleri veren müşterimde aksesuar amaçlı kullanacak yapacağım fanusları.Yeni fanusları gören herkes muhakkak yakından görmek istiyor ve bizde bu fanuslara sahip olabilirmiyiz diyorlar.Sanırım bundan sonra fanus olayı devam edecek. Eskiden bu fanuslar o kadar kıymetliydi ki köylerde misafirliğe giden her ailenin elinden eksik olmazdı. Hatta gelinlerin çeyizi çıkarken ilk olarak fanusu çıkardı. Fanus işini en iyi şekilde icra eden rahmetli babamın yetiştirdiği şanslı bir usta olarak günümüze kadar bu mesleği yaşatmanın haklı gururunu yaşamaktayım. Her bir ayrıntıyı en ince bir şekilde düşünerek özenle hazırladığım fanuslar herkesin büyük beğenisini toplamaktadır. Günümüzde eski fanusları tamiri için bana getirirler ve bende ilk günkü heyecan ile ve hatta çoğu babamın yapmış olduğu fanusları görünce gururla tamirlerini gerçekleştirmekteyim. Üzülerek belirtmek isterim ki benden sonra bu mesleği icra edecek kimse olamayacak. Gönlüm bu mesleğin devam etmesini istemektedir. Mesleğimi yaşatmak adına bana düşen bir görev varsa ben hazırım. Fanus konusunda çok fazla talep olmaması beni mecburen başka eserler yapma konusuna itmişti. Görüldüğü üzere Teneke ve bakırdan gereçler yaparak geçimimi sağlamaktaydım. Ama yeniden gelen siparişler doğrultusunda fanus yapmaya başladım. Gücüm yettikçe ben bu işi yapacağım inşallah.” dedi.