MULLAOĞLU: EMPERYALİZMİ KARDEŞLİK İLE YENECEĞİZ
CHP Hatay Milletvekili Av. Servet Mullaoğlu, Hatay sınırında emperyalizmin kardeşi kardeşe kırdırma politikasını kardeşlik ile yeneceklerini savundu.
TBMM’de söz alarak konuşma gerçekleştiren Mullaoğlu; “Normalde Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü bütçesi hakkında konuşmam gerekiyor ama Orta Doğu’daki gelişmelerden en çok etkilenecek olan güzel Hatay’ımızın bir milletvekili olarak görüşlerimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Orta Doğu’daki gelişmeleri değerlendirdiğimizde Atatürk’ün büyüklüğünü, siyasi dehasını bir kez daha anılıyor ve onu saygıyla, minnetle anıyoruz. 7 Ağustos 2023 tarihinde Condoleezza Rice Washington Post’ta bir makale yayımlar ve Fas’tan Basra Körfezi’ne kadar 22 ülkenin sınırlarının ve haritalarının değiştiğini yani BOP projesini ilan eder. Arkasından, bir general olan Wesley Clark da bu yıkım projesini teyit eder. Sonra, hepimizin bildiği gibi “Arap Baharı” adı altında Orta Doğu’da özellikle İsrail’e karşı politika izleyen devletlere demokrasiyle yönetilmediği gerekçesiyle, demokrasi getirilmesi gerektiğiyle ilgili birden bir aydınlanma yaşanır ama her ne hikmetse, İsrail karşıtı politika izlemeyen otokratik devletlere ise demokrasi getirilmesi ihtiyacı gerekmez. Sonra, kardeş kardeşe kırdırılır; öldüren “Allahuekber” sesleriyle öldürür, ölen de “Allahuekber” sesleriyle can verir. İki kardeş “Allahuekber” kelimesinde ortaklaşmaları gerekirken birbirlerini öldürürler, onlar birbirini öldürürken emperyalizm sinsice onların her şeyini alır. Din adına savaştıklarını söyleyerek kardeşlerini öldürenlere önemle hatırlatmak isterim ki Allah-u teala, Kur’an-ı Kerim’in Hucurât suresinin 13’üncü ayetinde şöyle buyurmuştur: “Ey insanlar, biz sizi bir kadın ve erkekten yarattık; sizleri farklı farklı, kabile kabile yarattık ki birbirinizi tanıyasınız.” Şüphesiz, Allahutaala isteseydi hepimizi tek bir ırk, tek bir millet olarak yaratırdı. Dolayısıyla farklılıklarımız zaten Allah’ın bu iradesiyle gerçekleşmiştir. İnsandan farklı olduğu için nefret etmek, Allah’ın iradesini yok saymaktır. Yine, Peygamber Efendimiz cennete iman etmeden giremezsiniz ama birbirinizi sevmeden de iman etmiş sayılmazsınız” diyor. Yani bizim dinimiz tamamen sevgi odaklı, imanı sevgiyle bezenmiş bir dindir. Demek ki dinimiz nefret etmeyi değil sevmeyi emretmektedir, öldürmeyi değil yaşatmayı emretmektedir. Orta Doğu’daki kardeş kıyımı emperyalizmin tarihsel kirli oyunlarından başka bir şey değildir. Komşumuz Suriye’de gelişen politik değişimin iyi analiz edilmesi ve iç politikada yapılacak manevralarla sahadaki gerçeklikten ve reel politikten uzaklaşılmaması gerekmektedir. Suriye’deki gelişmelere karşı alınacak önlemlerde siyasetüstü bir yaklaşıma ihtiyaç vardır. Bizim her zamankinden daha fazla birbirimize sarılmaya, kucaklaşmaya ihtiyacımız vardır, bunun için, nefret söylemlerini asla kullanmamalıyız. Şüphesiz, yıkılan rejimin yerine demokratik bir rejim inşa edilmiş değildir.
SURİYE’DEKİ TÜM AZINLIKLAR KORUNMALIDIR
Son tahlilde, Suriye fiilen bölünmüştür, bölünmüş bir Suriye’nin istikrarsızlığın merkezi olacağı da tartışmasızdır. Ayrıca, etnisiteye göre olan bölünmenin etnik çatışmaları da getireceği ve bu durumun bütün bölgeyi huzursuz edeceği de bir gerçektir. İsrail’in Suriye’deki işgalci faaliyetleri dikkatle izlenmesi gereken önemli bir husustur. İsrail’le yeni Suriye yönetiminin sıkı iş birliği gözden kaçırılmaması gereken ve sevinç naraları atmadan önce üzerinde çok düşünülmesi gereken hayati bir konudur. Yapılan açıklama ve eylemlerden bu sıkı iş birliğinin Filistin davasında da sürmesinin kuvvetle muhtemel olduğunu değerlendirmek abartı olmayacaktır. Bu kuvvetli ihtimale göre samimi ve reel politikalar geliştirerek hazırlıklı olmak zorundayız. Yeni rejimin ne olduğunu tam olarak tanımlamaya ve ona göre konumlanmaya ihtiyacımız vardır. Bizlerin Suriye halkıyla ortak tarihî bir geçmişi ve akrabalık ilişkileri vardır. Yönetimlerin yanlışlarını asla halka mal etmemek gerekmektedir. Bu nedenle, Suriye’de bulunan bütün azınlıkların can ve mal güvenliklerinin sağlanması amacıyla başta ülkemizin, Birleşmiş Milletlerin ve uluslararası insan hakları kuruluşlarının daha etkin bir rol almaları gerekmektedir. Suriye’deki bütün azınlıkların korunması ve bunun için gerekli bütün adımların atılması tüm insanlığın ortak sorumluluğudur. Tarihte olduğu gibi emperyalizmin kirli oyunlarını bu topraklarda kardeşlik ruhuyla geçmişte attık, şimdi de hep birlikte kardeşlerimizle, akrabalarımızla ve bu devletimizin gücüyle daha da güçlenerek atacağız” ifadelerini kullandı.