ÖĞRETMENLİK MESLEK KANUNU EĞİTİMCİLERİ BÖLMESİN

ÖĞRETMENLİK MESLEK KANUNU EĞİTİMCİLERİ BÖLMESİN

Memur Sen, öğretmenlik Meslek Kanunu’nun eğitim çalışanlarını öncelikle bir bütün olarak görmesi, ayrıştırmaması, beklentileri karşılayacak şekilde çıkarılması; kanun tasarısında şube müdürü, uzman, araştırmacı, müfettiş, millî eğitim müdürü ve yardımcıları kadrolarında bulunan eğitim çalışanlarına uzman öğretmen ve başöğretmenlik ünvanı hakkının tanınması için “Haklar yarım kalmasın, Öğretmenlik Meslek Kanunu eğitimcileri bölmesin” diyerek 81 ilde eylem yaptı.

Geçtiğimiz günlerde eğitimcilere yönelik ölümle neticelenen şiddeti protesto etmek üzere bir günlüğüne iş bırakmış, ardından geniş bir katılımla şiddet yasasının çıkması için basın açıklaması yapmıştık. Buradan bir defa daha ifade ediyoruz diyen Memur Sen Hatay İl temsilcisi İsmail Bayrakdar, yaptığı açıklamada “Gerek Öğretmenlik Meslek Kanunu gerekse diğer kanunlarda yapılacak düzenlemelerle talep ettiğimiz, Milli Eğitim ve Cumhurbaşkanlığı makamlarınca da sözü verilen şiddeti önleyici/caydırıcı yasal düzenlemeler acilen meclisten geçirilsin.

Bugün burada toplanmamızın, hep birlikte ses vermemizin, ortak iradeyle söz söylememizin bir nedeni de; eğitim yönetiminin yükünü omuzlayan, sorunları sırtlayan millî eğitim uzmanı, Bakanlık müfettişi, il millî eğitim müdürü ve yardımcısı, ilçe millî eğitim müdürü, araştırmacı, şube müdürü, eğitim müfettişi, eğitim müfettiş yardımcısı, eğitim uzmanı kadrolarında görev yapanlardan aranan hizmet süresini tamamlayanlara da uzman öğretmenlik/başöğretmenlik unvanına dayalı hakların tanınmamasını protesto etmek, Öğretmenlik Meslek Kanunu tasarısında bu konudaki değişiklik talebini ve ihtiyacını haykırmaktır.

Cumhuriyetin üzerinden 100 yıl geçmesine rağmen biz eğitimcilerin gururla sahipleneceği bir meslek yasamız malesef yok. Bilindiği üzere 2022’de çıkarılan ve bugüne kadar 650 bin civarında öğretmeni kariyer basamaklarına kavuşturan yasa, Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildi. Hep beraber fırsatı iyi değerlendirmeli, geniş bir konsensüsle genel memnuniyet sağlayacak yeni bir Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun çıkmasını sağlamalıyız.

Öğretmenlik Meslek Kanunu ekonomik krize kurban edilmemelidir. Geldiğimiz noktada ek ders ücretlerinin çok yetersiz olduğunu herkes kabul ediyor. Buna rağmen Maliyenin %15’lik ek ders ücreti artışını kanun tasarısından çıkarması kabul edilir gibi değil. Biz ek ders ücretinin en az %100 artırılmasını isterken Maliye Bakanlığının %15’i bile kabul etmemesi, öğretmenler arasında büyük tepkiye neden oluyor.

Öğretmenler açısından ciddî bir rahatlama sağlayan uzman ve başöğretmenlik kıdem süreleri söz verildiği gibi 5 ve 10 yıl olmalıdır.

Hatırlanacağı üzere bir söz de birinci dereceye gelen memurlara verilmişti. Bu arkadaşlarımıza 3600 ek gösterge verilecekti. Verilen sözün üzerinden bir yıldan fazla geçti. Hâlâ ortada bir düzenleme yok. Verilen söz sürüncemeye bırakılmamalı, bir an önce ek gösterge bekleyen arkadaşlarımız 3600 ek göstergeye kavuşmalıdır.

Son atananlar hariç tüm öğretmenler kadroya geçtiler ancak kadrolu öğretmenliğin özlük haklarından faydalanamıyorlar. Genç meslektaşlarımız eşlerinden ve çocuklarından binlerce kilometre uzakta çile çekiyor. Çocuklar anne ya da babalarına hasret yaşıyor. Bilindiği gibi Aile birliği de kadroya geçen öğretmenlere iktidarın vaadiydi. Sözleşmeli ya da kadrolu ayırt etmeksizin adaylığı kalkan her arkadaşımız eş durumu tayin hakkına sahip olmalı, yeni meslek kanunu anayasal bir hak olan aile bütünlüğünü teminat altına almalı, sözleşmeli öğretmenlik kaldırılmalıdır.

Öğretmenlik mesleğine atanmada uygulanan mülakat, tartışmaların odağı olmaya devam ediyor. Hatırlanacağı üzere mülakatın kaldırılması da hükümet vaadiydi. Ne kadar objektif yaparsanız yapın kamuoyu vicdanı mülakatı kabul etmiyor. Bütün kesimlerin karşı çıktığı mülakat konusunda ısrar edilmesini doğru bulmuyoruz. Mülakatı kaldırın, genç öğretmenleri rahatlatın. Ayrıca kurulması düşünülen Millî Eğitim Akademisi de hep tartışılacaktır. Millî Eğitim Akademisi genel bir konsensüs sağlanmadan yasalaşmamalıdır.

Kariyer basamaklarının önündeki engellerden biri de kademe ilerlemesinin durdurulması cezasıdır. Bu yüzden çok sayıda meslektaşımız sisteme dahil olamamıştır. Ya bu ceza kariyer basamaklarına engel olmaktan çıkarılmalı ya da disiplin affı getirilmelidir. Toplu Sözleşme İkramiyesi’nin CHP ve Anayasa Mahkemesi eliyle iptal edilmesi ise örgütlenme açısından handikap oluşturmaktadır. Hükümet, bütçede yeri olan Toplu Sözleşme İkramiyesi ile ilgili yeni düzenlemeyi bir an önce hayata geçirmelidir.” Dedi.Haber Merkezi

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Copy Protected by Chetan's WP-Copyprotect.