SOLĞUN: EĞİTİMİN SORUNLARI ÇÖZÜLEMEDİ

TÜRK Eğitim-Sen Hatay 1 Nolu Şube Başkanı Ömer Solğun, eğitim öğretim yılını sona ermesi dolayısıyla yaptığı açıklamayla eğitimdeki sorunlara değindi.
Sorunların geçen yıldan devam ettiğini, birçok sorunun da eklendiğini kaydeden Solğunaçıklamasında, “2024-2025 Eğitim-Öğretim Yılı sona eriyor. Bu yıl öğretmen atama mülakatlarının yargıya taşınmasından, proje okullarına öğretmen ve yönetici atamalarına, tayin taleplerinin karşılanması için verilen mücadeleden, lise eğitim süresinin yeniden revize edilmesi ile ilgili kamuoyuna yansıyan haberlere kadar birçok alanda önemli gelişme yaşanırken, eğitim çalışanlarının ekonomik soruları da geniş yer buldu. Yargı kararlarına rağmen, mülakat garabeti ısrarla sürdürülmektedir. Türk Eğitim Sen olarak yıllardır eğitimin her alanında mülakatın kaldırılması gerektiğini, mülakatın ehliyeti öldürdüğünü, kul hakkını gasp ettiğini, gerek ilk atama gerek görevde yükselme gerekse yönetici atamalarında yazılı sınavın esas alınması gerektiğini söylüyoruz. Ancak Milli Eğitim Bakanlığı bu akılcı ve gerçekçi talebimize yanıt vermiyor. 2023 KPSS’de ilk 20 bine girmiş olmasına rağmen mülakatta elenen öğretmenlerimizin feryatları devam ediyor. Türk Eğitim Sen olarak bu öğretmenlerimize verdiğimiz hukuki destekler neticesinde maddi hata bulunan işlemlere yönelik iptal ve yürütmeyi durdurma kararları veriliyor. Bu kararlar mağdur öğretmenlerin haklılığını gözler önüne seriyor. MEB’den talebimiz; iptal ve yürütmeyi durdurma kararı verilen işlemlerin mağduriyet yaşayan tüm adaylar için emsal kabul edilmesi ve bu doğrultuda adil bir düzenleme yapılmasıdır. Bu adil düzenleme ise 2023 KPSS’de ilk 20 bine girmiş tüm adayların atamasının gerçekleştirilmesiyle olacaktır.
PROJE OKULLARI KALİTELİ EĞİTİMİN MERKEZİ HALİNE GETİRİLMELİDİR
Bu eğitim-öğretim yılında proje okullarıyla ilgili ciddi tartışmalar yaşanmış, görevden alınan öğretmen ve yöneticiler için öğrenciler okullarında çeşitli tepki eylemleri gerçekleştirmiştir. Yıllardır dile getirmekten dilimizde tüy bitti; proje okullarına öğretmen ve yöneticilerin keyfi şekilde görevlendirilmesi hak ihlalidir! Bu noktada atılması gereken adımlar açık ve nettir: Özel program ve proje uygulayan okullar kapsam içinde bırakılarak, proje okullarının sayısı azaltılmalıdır. Proje okullarındaki yönetici atamaları, MEB Yönetici Atama Yönetmeliği’ne tabi olmalıdır. Liyakati esas alan, sınavla yapılan atama usulü mutlaka uygulanmalıdır. Proje okulları, siyasi, ideolojik, kişisel çıkarların değil; kaliteli, nitelikli eğitimin merkezi haline getirilmelidir.
MESLEK LİSESİ MEMLEKET MESELESİ!
Tabi lise eğitimiyle ilgili mesleki eğitimin önemini vurgulamak istiyorum: Bu yıl üniversite sınavına 2 milyon 560 bin öğrenci başvurdu. Geçtiğimiz yıl bu sayı 3 milyon 120 bindi. 12 yıllık zorunlu eğitimi tamamlayan öğrencilerin 17-18 yaşlarında üniversite sınavına girdiği düşünüldüğünde, üniversiteyi kazanamayan gençlerimize o yaşta hangi mesleği kazandırabileceğiz? Üstelik üniversiteyi kazanmak, her zaman iş bulmak anlamına gelmiyor. Üniversiteden mezun olan gençlerin önemli bir kısmı diplomalarıyla iş aramakta ve ne yazık ki iş bulmakta zorlanmaktadır. MEB, eğitimde tasarruf yapılamayacağı gerçeğini göz önünde bulundurmalı ve eğitim-öğretim hizmetlerinin daha verimli ve nitelikli bir şekilde yürütülebilmesi için personel ihtiyacını karşılamalıdır. Ayrıca, yardımcı hizmetli personel alımları, işlerin aksatılmaması adına ‘kadrolu’ olarak yapılmalıdır. Bu minvalde bir yıl boyunca özveriyle görev yapan öğretmenlerimiz başta olmak üzere tüm kıymetli eğitim çalışanlarımıza ve öğrencilerimize mutlu bir tatil dönemi diliyoruz. Ayrıca bu hafta sonu yapılacak Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nda ter dökecek öğrencilerimize başarılar diliyoruz” ifadelerini kullandı.