CUMHURBAŞKANLIĞI’NDAN MANİPÜLASYONLARA CEVAP

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı kamuoyunda oluşturulmaya çalışılan yanlış algılara cevap verdi. Gündemdeki tüm maddelerin doğru şekilde aktarıldığı açıklamada, “Cumhurbaşkanımızın “THK’nın elinde uçak yok, bunlar uyduruyorlar” açıklaması
Ülkemizde çıkan her orman yangınında gündeme gelen THK konusu, THK’dan milyonlarca dolar vurgun yapan eski yönetim ve onların yolsuzluk ortağı CHP tarafından istismar edilmektedir. Oysa ki gerçeklere bakıldığı zaman Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi THK’nın elinde uçabilecek durumda bir uçak bulunmamaktadır. Eğer THK eski yönetimi zamanında CHP’lilerle yolsuzluk yapmak yerine uçaklarını çağa uygun bir şekilde modernize edip tamir ettirseydi, bu uçakları kullanabilirdik. THK’nın elinde bulunduğu uçaklar 1960’lardan kalma antika uçaklar olup, modernizasyonları yetersizdir. Muhalefetin bunun üzerinden kampanya yürütmesi ise muhalefetin içerisinde bulunduğu acınası durumu özetlemektedir.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun yaptığı açıklamaların çarpıtılması

Devletimiz ülkemizde sürmekte olan orman yangınlarını kontrol etmek için tüm kurumlarıyla seferber olarak tüm imkanlarıyla mücadele etmektedir. Devletimizin herhangi bir maddi yardıma ihtiyacı yoktur. Ancak bazı cömert vatandaşlarımız, nakdi yardım yapmak istemiş, bundan dolayı da gönüllü vatandaşlarımız için banka hesapları oluşturulmuştur. Dışişleri Bakanımızın bu minvalde yapmış olduğu açıklama ise malum zihniyeti temsil eden medya tarafından çarpıtılmıştır. Gazetecilik ahlakından nasibini almamış olan bu zihniyet; yalan, iftira ve çarpıtmalardan beslenmektedir.

CHP İstanbul Milletvekili Turan Aydoğan’ın yolda aracıyla giderken kimlik soran trafik polisine hakaretler yağdırması

CHP İstanbul Milletvekili Turan Aydoğan’ın kendisine kimlik soran, sadece görevini yapan trafik polisine hakaretler yağdırması milletimizin vicdanını derinden yaralamıştır. Egosu bu kadar yüksek bir kişinin milletimizi mecliste temsil etmesi üzücüdür. CHP’li milletvekili bu tutumuyla aynı zamanda CHP’de bulunan halka yukarıdan bakma hastalığını bir kez daha gözler önüne sermiştir.

Bodrum yangınında bir otel kadar yer yandığı şeklinde manipülatif haber

Ülkemizin birçok bölgesinde, ormanlarımızın yanması ciğerlerimizi yakarken; devletimiz tüm kurumları ve imkanları ile afet bölgesindeyken; ahlaktan nasibini almamış, yalan ve iftiradan beslenen medya tarafından kara propaganda; zor zamanlarda oluşan toplumsal bütünlüğümüze zarar vermek isteyen yıkıcı bir faaliyetten fazlası değildir.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin Maraş konusunda Türkiye’ye geri adım atma çağrısında bulunması

Birleşmiş Milletler, Güvenlik Konseyi’nde bulunan 5 adet üyenin çıkarları etrafında yönetilen, dünyada meydana gelen hiçbir çatışmayı ve savaşı engelleyememiş, işlevsiz bir durumda bulunan bir organdır. Cumhurbaşkanımızın yaptığı “Dünya 5’ten büyüktür.” çağrısıyla BM’nin tekrar yapılandırılması gerekmektedir. Kurulduğu günden bu yana, hiçbir krizi çözemeyen BM’nin Maraş konusunda yaptığı çağrı, Türkiye için yok hükmündedir. Kimse çözümün tarafı olmak istemiyorsa, Türkiye ve KKTC kendi göbeğini kendisi kesebilir.

Erzincan CHP İl Başkanlığı’nın gazetecilere rüşvet dağıtması

Kılıçdaroğlu liderliğinde yalanın yuva yaptığı CHP; rüşvet, yolsuzluk, taciz ve tecavüz gibi suçların dibine kadar batmıştır. CHP’nin algı operasyonları için anket ve medya şirketlerine yaptığı yüz milyonlarca milyonluk ödemelerden sonra Erzincan CHP İl Başkanlığı’nın gazetecilere rüşvet dağıtması sürpriz değildir. Halka hizmet götüremeyen ve geleceğe dair herhangi bir projesi olmayan CHP, medya üzerinden yapacağı algı yönetimi operasyonlarından medet ummaktadır.

Konya’da bir eve silahlı saldırı gerçekleştirilmesi ve aynı aileden 7 kişinin hayatını kaybetmesi ve Türk-Kürt çatışmasının tetiklenmek istenmesi

Konya’da bir eve silahlı saldırı gerçekleştirilmiş ve aynı aileden 7 kişi acımasızca katledilmiştir. Yaşanan katliamın arazi kavgasından çıktığı, iki ailenin daha önceden de husumetli olduğu belirtildiği halde, HDP’li milletvekilleri tarafından olayın Türk-Kürt kavgası gibi gösterilmesi; toplumsal barışımızı hedef alan, ülkemizde etnik bir iç savaş çıkarmayı hedefleyen kirli bir provokasyondur. Her zaman olduğu gibi HDP’lilerin iğrenç iddialarına beşinci kol faaliyeti yürüten medyada çalışan bazı isimler de destek vermiştir. CHP’li milletvekillerinin, olayın detaylarını öğrenmeden HDP’lilerin peşine takılması ise CHP ve HDP arasındaki ortaklığı bir kez daha gözler önüne sermiştir. Son olarak, HDP’li milletvekilleri tarafından başlatılan provokasyon sosyal medyada dezenformasyon ve manipülasyon faaliyetlerinin engellenmesi için bir düzenlemenin gerekliliğini bir kez daha vurgulamıştır.

Fethiye Belediye Başkanı Alim Karaca’nın, yangının sabotaj sonucu meydana geldiği iddiası

Devletimiz, tüm kurum ve imkanlarıyla orman yangınları noktasında sorumluların açığa çıkarılması için gerekli soruşturmayı yürütmektedir. Ülkemizin birçok bölgesinde aynı anda başlayan orman yangınları şüpheli görünmekle beraber, içerisinde masumların olduğu otobüsü patlatan PKK’nın orman yakmayacağını düşünmek saflıktır. Bölgeden gelen haberler ve halk tarafından şahit olunan olaylar, yaşanan olaylarda terör örgütünün payı olduğu şüphesini arttırmaktadır. Nihai sonuç ise İçişleri Bakanlığı tarafından yapılacak olan soruşturmanın sonucunda ortaya çıkacaktır. Bu zamana kadar halkımız itidalini bozmamalıdır.

Sedat Peker’in sosyal medya hesabından orman yangınlarının PKK/HDP’nin çıkardığı iddialarına yönelik birilerinin iç savaş çıkarma peşinde olduğuna yönelik manipülatif iddiaları

Sedat Peker’in sosyal medya hesabı üzerinden, orman yangınlarının PKK/HDP tarafından çıkarıldığı iddialarına yönelik yaptığı manipülatif paylaşımlar Sedat peker’in maskesini bir kez daha düşürmüştür. Sedat Peker, benzinliklerden benzin alınamayacağını söylerken arabaların depolarından hortum ile benzin çekilebileceğinden habersiz midir? Yoksa PKK ve HDP’yi korumak için 40 takla atması mı gerekmektedir? Ayrıca on yıllardır çocuğundan yaşlısına masumları acımasızca katleden, çocukları dağa kaçıran, otobüslere canlı bomba saldırıları düzenlemiş bir terör örgütünün, orman yakmayacağını düşünmek için PKK sempatizanı olmak gerekmektedir. Sedat Peker ise ağababalarının kendisine verdiği rolü oynayarak suyu bulandırmaya çalışmaktadır.

TEMA Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç’în toplanan yardımların OGM’ye aktarılacağını ifade etmesi

Türkiye’de son 18 yılda, toplam orman alanımız 22 milyon 900 bin hektar artmıştır. Aynı dönemde ise 5.1 milyar fidan dikilerek, Türkiye ağaçlandırmada Avrupa’da birinci sırada yer almıştır. Bu başarıda tabii olarak Orman Genel Müdürlüğümüzün oynadığı rol yadsınamaz. Türkiye’nin gelecek nesillere daha iyi bir dünya bırakmak için verdiği mücadele ortadayken TEMA Vakfına gönderilen yardımların OGM’ye aktarılması üzerinden yapılan kara propaganda mesnetsizdir. Türkiye, OGM öncülüğünde ağaçlandırma çalışmalarına hız kesmeden devam edecek ve yaşanan yangınlar nedeniyle zarar gören bölgelerimizi yeşillendirmekten asla vazgeçmeyecektir” denildi. Haber Merkezi