TÜRKİYE’NİN GURURU UĞUR ŞAHİN

TÜRKİYE’NİN GURURU UĞUR ŞAHİN

Koronavirüsün ‘mutasyon’ tartışmalarında aşının etkinlik derecesine işaret eden, Hataylı Bilim İnsanı Prof. Dr. Uğur Şahin, “Bizim aşımız çok değişik pozisyonlar aldığı için, biz inanıyoruz ki, yüzde biri değişmişse dahi yüzde 99’u konsolide edebilecek” dedi, ama ekledi de… “Türkiye ile aşı konusunda görüşmelerimiz sürüyor. Kısa süre içerisinde sözleşme imzalamanın mümkün olacağını düşünüyorum.”

Dünya Sağlık Örgütü (WHO), İngiltere’de, koronavirüsün yeni ve daha bulaşıcı bir türünün ortaya çıkması karşısında, bunun, ”pandeminin normal seyrinin bir parçası olduğunu” açıkladı. Tam da bu süreçte başlayan aşılamanın etkinliği ise tartışma konusu oldu ve mutasyonun, ‘aşı etkisini’ azaltıp azaltmayacağı soruları net bir cevap aradı.

Bu konuda konuşan isim, İngiltere’den Amerika’ya birçok ülkede uygulama için onay alan ilk koronavirüs aşısının mucit ismi, Alman BioNTech firmasının kurucusu ve CEO’su, Hatay kökenli Bilim İnsanı Prof. Dr. Uğur Şahin oldu. Şahin, virüs mutasyonu durumunda, yeni aşının “altı hafta içinde” sağlanabileceğini söyledi.

-SORUN YOK!-

Almanya’nın Mainz kentinde düzenlenen basın toplantısında konuşan Şahin, “Teknik olarak, yeni aşıyı altı hafta içinde ulaştırma kapasitesine sahibiz” dedi. Şahin, Kovid-19’a karşı geliştirdikleri “BNT162b2” aşısının, Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde onay almasından mutluluk duyduklarını dile getirdi. Şahin, “Bu, bizim için çok mühim bir olay. Avrupa İlaç Ajansı (EMA), diğer ülkeler için bir örnek model. 27 ülkeye yollayacağız. Oralarda da başlayacaklar aşılara. Tabii şimdi elimizde yeterince aşı dozu yok. Her devlete birkaç yüz bin aşı dozu gidecek. Ondan sonra, Ocak ve Şubat’ta, belki 10-15 milyon doza kadar yükseltme imkanımız var bu aşıları” dedi.

“BNT162b2” aşısının mutasyonlara etkisi konusunda problem görmediklerini vurgulayan Şahin, şöyle devam etti:

“Bu, ilk mutasyona uğrayan bir virüs değil. Bundan önce de değişik değişik mutasyonlar vardı. Onları, geçmiş mutasyonları, hepsini kontrol ettik ve bir sakınca, bir problem görmüyoruz. Yeni mutasyonları kontrol için iki hafta gerekiyor. Biz, çok korkmuyoruz. Kontrol etmemiz lazım, ama ‘aşımız bunda etkili olmayacak’ diye bir konu yok.”

İngiltere’de, mutasyona uğrayan virüs üzerinde henüz yeterli çalışma olmadığına işaret eden Şahin, “Şimdi bu virüs üzerine çalışmalar yok. Bugüne kadar bildiğimiz, yeni çıktığı. Bazı insanlar diyor ki, insandan insana daha çabuk bulaşıyor. Bilmiyoruz! Çünkü bilim dosyasında çıkmadı, makale olarak okumadık daha. Biz, genetik mutasyonları laboratuvarlarımıza getirdik. Onun üzerine çalışmaya başlayacağız.

Bu virüsün genetik kodunun yüzde biri mutasyona uğramış, yüzde 99’u uğramamış. Bizim aşımız çok değişik pozisyonlar aldığı için, biz inanıyoruz ki, yüzde biri değişmişse dahi yüzde 99’u konsolide edebilecek” ifadelerini kullandı.

-TÜRKİYE İÇİN-

Hatay doğumlu olduğu için, kent insanı tarafından haberleri ve açıklamaları yakından takip edilen Uğur Şahin’in Türkiye için söyledikleri ise aşı beklentisinde olanları memnun etti. Bu konuda verdiği bilgide, Türkiye ile aşı konusunda görüşmelerin sürdüğünü hatırlatan Şahin, kısa süre içerisinde sözleşme imzalamanın mümkün olacağını düşündüğünü belirtti.

Türkiye’ye aşı göndermekten mutlu olacağını dile getiren Şahin, “Türkiye için yeterli doz depoladık. Nispeten hızlı teslimat yapılabilir” dedi.

-AŞI ÜRETİMİ-

Kullanım noktasında, Avrupa İlaç Ajansı EMA’nın onayından memnuniyet duyduğunun altını çizen Şahin, “(Aşının geliştirilmesinde) Katkı sağlayanlar için çok büyük bir işti. Bu çok güzel. Bu çok başka bir önemli adımdır. Ben mutluyum. Ancak fark ettiğiniz gibi, çok konsantreyim. Her zaman bundan sonra sırada ne olacağını düşünmek zorundayım. Duygular için fazla zaman yok” şeklinde konuştu.

Şahin, aşının üretiminin sürdüğüne de dikkati çekerek, şöyle devam etti:

“Çalışanlarımız, hem burada Almanya’da, hem Belçika’da, hem de ABD’de. Orada aşı sürekli üretiliyor. Şimdi önemli olan, ilk teslimat. Ardından insanlar aşılanmaya başlanabilir. Daha fazla ihtiyaç duyulduğunda, sevkiyatı yapacağız. Teslim ettiklerimiz bittiğinde ve ihtiyaç duyulursa, yeniden teslimat yapacağız. Çünkü aşılama da kolay değil. Aşılanması gereken 500 milyonun üzerinde Avrupalı var. Her birinin aydınlatılması lazım. Çok kağıt işi, lojistik konusu var. Bu çok hızlı olmuyor. Benim görüşüme göre, yüksek aşı oranını elde etmek yaza kadar sürer.”

-NE ZAMAN?-

Virüs ile mücadelede ne zaman galip gelineceğine ilişkin olarak da Şahin, şunları söyledi:

“Virüsü, asla tamamen yenemeyeceğiz. Ulaşmak istediğimiz şey, insanların evden çıkamayacakları bu duruma tekrar gelinmemesidir. Bunu, herkes iyi çalışır ve yeterince doz aşıyı teslim edebilirsek, başarabiliriz. Buna, yaz sonunda ulaşabiliriz. Yazın, daha kolay olacak. Bu yaz, hayatın neredeyse normal olduğu zamanları siz de fark ettiniz. Çünkü yazın, virüs daha az aktif. İnsanlar da çoğu zaman dışarıda. Dışarıda enfeksiyon kapma olasılığı daha düşük. Önemli olan, kışı atlatmamız. Bu, ancak herkesin disiplinli olması, kendine ve başkalarına dikkat etmesiyle mümkündür. Diğer taraftan, gelecek kışa girmeden önce, insanların yüzde 60-70’inin aşı olması çok önemli. O zaman tekrar kapanmaya girmek zorunda olmayacağımızı söyleyebiliriz.”

-EN SON BEN!-

Aşının etkili olduğunu, geçici sonuçlar elde edildiğinde anladıklarını ifade eden Şahin, “Verileri aldığımızda, ‘hey, bu işliyor, süper’ dedik” ifadesini kullandı. Bu konuda ilk olarak Pfizer’ın Üst Yöneticisi (CEO) tarafından bilgilendirildiğini anlatan Şahin, “Ben de, hemen yanı başımdaki kapıyı açarak eşime söyledim” dedi.

Kendisinin aşı olup olmayacağına ilişkin soruya da, Şahin, “Bunu şu an inceliyoruz. Çalışanlar için ekstra küçük sayıda üretim yapmak istiyoruz. O zaman muhtemelen aşı olurum” diye konuştu.

-DESTEK-

Hataylı olması ve elde ettiği küresel başarı ile gerek Türkiye gerekse Hatay’ın gündeminde yer alan Şahin, Türkiye’de akrabalarının olduğunu ve zaman zaman onlarla görüştüğünü anlatırken, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Elbette hepsi gururlu ve iyi dileklerde bulunuyor, heyecan duyuyorlar. Bunu çok güzel buluyorum. Türkiye’den ve Almanya’da yaşayan Türklerden harika mesajlar aldım. Bunları çok güzel buluyorum. Hepsi çok gurur duyuyor. Ne hissettiklerini anlıyorum. Ne yazık ki, sadece çok azına cevap verebiliyorum. Hepsine teşekkürlerimi iletin.”

-ROL MODEL-

Göçmenlerin başarısı adına da örnek gösterilen Şahin, “Almanya’da, entegrasyon konusunda örnek olarak görülüyorsunuz. Kendinizi rol model olarak görüyor musunuz?” şeklindeki soruya, “Hayır. Üniversiteye gittiğim için şanslıydım. Bazı şeyleri iyi yapabildiğim için şanslıyım. Harika insanlarla olduğum için şanslıyım. Her insanın bir rol model olduğuna inanıyorum. Görevinin ve yeteneklerinin arkasından giden, başkalarına saygılı davranan, ebeveynlerine saygı duyan herkes rol modeldir. Her insanın yapması gereken neyse onu yapıyorum” ifadesini kullandı.

-TAVSİYEM-

Gençlere de tavsiyelerde bulunan Şahin, “Ben, sadece yaptığımı tavsiye edebilirim. Her zaman kendimi iki şeye yönlendirdim. Bilime olan sevgimle ve meraklı olmakla… Her zaman, bir şeylerin nasıl işlediğini anlamaya çalışıyorum. İnsanlara, neyi sevdiklerini bulmalarını, kariyerini düşünmelerini tavsiye edebilirim. Ben, tıp okudum, doktor ve profesör oldum. Ancak hiçbir zaman kariyerimle ilgilenmedim. Bir şeyi 10 bin kere de yapsanız, bunu canınız sıkılmadan yapmanız önemli. Beni yönlendiren şey de, insanlara yardım etmek. Önemli olan ve yönü belirleyen aydınlanma bu” şeklinde konuştu.

-NOBEL ADAYI-

Şahin, Nobel Ödülü’ne aday gösterilebileceğine ilişkin değerlendirmeler konusunda ise yorum yapamayacağını belirterek, “Başka kişilerin karar verdiği bilimsel bir ödül olduğu için, bununla ilgili bir yorum doğru değil. Benim için şu anda önemli olan, başarmaya çalıştığımız şeyi gelecek yıl gerçekten başarmak. Ardından, ondan sonraki yıl başarmak istediğimizi gerçekleştirmek. Farkı yaratmayı başarırsanız, bir şekilde takdir edilirsiniz. Bu konuyu düşünmüyorum. Takdir, her zaman sonradan gelir” dedi.

Aşı karşıtlarıyla ilgili de, aşıya güven duymayanları aydınlatmak ve şeffaf şekilde bilgilendirmek gerektiğini söyleyen Şahin, “Bunu yapmamız lazım. Yanlış bilgileri çürütmek ve sabırlı olmak zorundayız. Ardından bu düzelecektir” diye konuştu.

-MEMLEKETİM-

Memleketi, Hatay’ın İskenderun ilçesine 30 yıldan beri gitmediğini anlatan Şahin, İskenderun’da akrabalarının kalmadığını, hepsinin Mersin’de, Ankara’da veya İstanbul’da yaşadığını söyledi. Şahin, İskenderun’da küçük bir evleri olduğunu, şimdi orada çocukken geçirdiği vakitleri hatırladığını kaydetti.

Sosyal medyada, kendi fotoğrafı gibi paylaşılan fotoğrafların gerçek olmadığını da vurgulayan Şahin, yalnızca İskenderun’daki evin olduğu fotoğrafın doğru olduğunu belirtti. Haber Merkezi

ZİYARETÇİ YORUMLARI

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu aşağıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

BİR YORUM YAZ

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Copy Protected by Chetan's WP-Copyprotect.