SOLĞUN: MEMUR VE EMEKLİLER ONURLU YAŞAMI HAK EDİYOR

Türkiye Kamu-Sen Hatay İl Başkanı Ömer Solğun, memur ve emeklilerin haklı taleplerine dikkat çekmek amacıyla düzenlenen basın açıklamasında, kamu çalışanlarının ve emeklilerin karşı karşıya olduğu ekonomik zorlukları tüm gerçekliğiyle gözler önüne serdi.

Solğun, “Bugün burada yalnızca kendi geleceğimiz için değil, yaklaşık 25 milyon insanın onurlu bir yaşam mücadelesi için toplandık” diyerek kamu çalışanlarının yaşadığı sıkıntıların toplumsal boyutuna dikkat çekti.

“BU TEKLİF, ALIN TERİMİZİ YOK SAYIYOR!”

Toplu sözleşme görüşmelerinde kamu işvereni tarafından sunulan zam teklifini sert bir dille eleştiren Solğun, 2026 yılı için taban aylığa yalnızca 1000 TL zam ve %10+61ık artış, 2027 yılı içinse %4+4 oranındaki teklifin kabul edilemez olduğunu vurguladı. “Bu oranlar ne mutfakta kaynayan tencereye, ne pazardaki enflasyona, ne de kiraların altında ezilen memurun gerçeklerine derman olur!” diyen Solğun, kamu çalışanlarının ekonomik olarak artık nefes alamadığını belirtti.

MEMURLAR BARINAMIYOR, EMEKLİLER GEÇİNEMİYOR

Açıklamasında, büyükşehirlerde memurların barınma krizi yaşadığını ifade eden Ömer Solğun, özellikle kira fiyatlarının memur maaşlarını aşması nedeniyle kamu hizmetlerinde ciddi aksaklıklar yaşandığını belirtti. Emeklilerin ise temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlandığını söyleyen Solğun, ek ödemelerin emekli maaşlarına yansıtılmaması halinde önümüzdeki iki yılda derinleşen bir yoksulluğun kaçınılmaz olacağını söyledi.

“ADALET, HAKKANİYET VE ÇALIŞMA BARIŞI İSTİYORUZ”

Türkiye’nin dört bir yanında canla başla görev yapan kamu çalışanlarının adaletli bir ücret ve yaşam standardı talep ettiğini ifade eden Solğun, farklı statüdeki çalışanlar arasında oluşan ücret uçurumuna da dikkat çekti. “Aynı işi yapan, benzer eğitim düzeyindeki çalışanlar arasında uçurumlar olmamalı. Bu adil mi? Bu mudur çalışma barışı?” sözleriyle çalışma hayatında eşitlik çağrısında bulundu.  

“YANGINLA MÜCADELE EDENDEN EĞİTİMİ SIRTLAYANLARA KADAR HEPİMİZ BU MÜCADELENİN İÇİNDEYİZ”

Konuşmasında kamu hizmetlerinin her alanından çalışanlara özel olarak değinen Solğun, ormancıdan

öğretmene, enerji çalışanından diyanet görevlisine kadar her kamu emekçisinin hak ettiği yaşam

standardına kavuşması gerektiğini vurguladı. “Biz; Türk ve Türkiye Yüzyılı misyonuna yakışır bir kamu düzeni talep ediyoruz” diyerek hükümete çağrıda bulundu.

YÜZDE 88,6 VE 45,2 ZAM TALEBİ MASADA

Kamu-Senin toplu sözleşme taleplerinin yalnızca bir zam isteği olmadığını, bunun bir yaşam mücadelesi olduğunu belirten Solğun, “2026 yılı için %88,6, 2027 yılı için %45,2 zam talebimiz var. Ancak bize sunulan teklif, masa başında hesaplanmış, hayattan kopuk bir teklif” dedi. Aile yılı ilan edilmesine rağmen aileyi destekleyecek tek bir düzenleme yapılmadığını belirten Solğun; refah payı, geçmiş kayıpların telafisi, 3600 ek gösterge, vergi adaleti, emeklilere iyileştirme, bayram ikramiyesi ve yardımcı hizmetlilerin sorunlarına yönelik tek bir somut adım atılmadığını vurguladı.

“BUGÜN ÜLKE GENELİNDE İŞ BIRAKMA EYLEMİNDEYİZ”

Türkiye genelinde kamu çalışanları bugün iş bırakma eylemi gerçekleştirerek tepkilerini ortaya koydu. “Hizmet üretmiyor, üretimden gelen gücümüzü kullanıyoruz” diyen Solğun, kamu çalışanlarının sesini duyurmak için meydanlarda olduğunu açıkladı.

“GERÇEKÇİ, YAŞANABİLİR BİR TEKLİF BEKLİYORUZ”

Kamu işverenine çağrısını yineleyen Solğun, “Gerçekleşen enflasyonu, artan yaşam maliyetlerini ve büyüme oranlarını dikkate alan, refah payı içeren, reel, kabul edilebilir bir teklif getirilmelidir. Aksi takdirde memurlar ve emekliler geçinemez hale gelecektir” dedi. Sosyal hakların iyileştirilmesi, kira yardımı, ulaşım ve yemek ücretleri gibi desteklerin sağlanması gerektiğini belirten Solğun, “Maaşlar masa başı değil, marketteki, pazardaki gerçeğe göre belirlenmeli” diye konuştu.

“BU MÜCADELE SADECE MEMURUN DEĞİL, TÜM MİLLETİNDİR”

Açıklamasının sonunda kamu çalışanlarının mücadelesine destek veren vatandaşlara teşekkür eden Solğun, “Bu sadece memurun mücadelesi değil, aynı zamanda bu ülkenin kalkınmasına omuz veren tüm halkın mücadelesidir. Kazandığımız her hak, hepimizin ortak zaferi olacaktır” ifadeleriyle birlik mesajı verdi.