UZUN ÇARŞI ESKİ GÜNLERİNİ ARIYOR

Asrın felaketi olarak nitelendirilen 6 Şubat depremlerinden etkilenen tarihi ve kültürel geçmişiyle bilinen Uzun Çarşı’da derin bir sessizlik hâkim.

Merkez Antakya ilçesinde dar sokakları, birbirinden renkli dükkanlarıyla yerli ve yabancı turistlerin uğrak yerlerinden olan çarşıda, hafta içine oranla sessizlik hâkim oldu. Geleneksel el işçiliğinden yemeğe, giyimden baharatçıya kadar çeşitli mesleklerin bulunduğu çarşı esnafı depremden önceki yoğunluğu özlüyor.

ESNAF SAHİPSİZLİKTEN ŞİKAYETÇİ

“Eskiden hafta içi hafta sonu demeden kalabalık olurdu” diyerek sözlerine başlayan Uzun çarşı esnafı, “Depremden sonra öyle olmadı. Depremden sonra uzun bir süre zaten kapalı kaldık ve satış yapamadık. Yaşadığımız felaket bazı esnaflarımızın iş yerlerine ağır hasarlar vermişti. Hem deprem dolayısıyla hem de kış mevsimi sebebiyle eskisi gibi olmuyor. Buralar günü her saatinde kalabalık olurdu buna pazar günleri de dahil. Eski gürültü yok, turist yok, şen kahkahalar yok. Daha acısı çok sayıda tanıdığımız esnaf arkadaşlar yok. Birçoğunu kaybettik ya da başka şehre yerleştiler. Geçen yıl bu zamanlar yoğunluktan yürüyemezdiniz, insan selinden geçemezdik. Uzun Çarşı, Antakya’nın can damarıdır. Merkez bir yerde olduğu için çok yoğundu. Eski zamanları o dönemleri çok özlüyoruz, bu halimizi de çok şükür ama eski zamanları çok özlüyoruz. Vefat eden vatandaşlarımızı da çok özlüyoruz. Şu anda bölgede hizmet edenler ve burayı terk edemeyen vatandaşlar kaldı. Şimdilerde iş yerlerimizle teselli oluyoruz ama gözlerimiz de kalbimizde eski günleri arıyor. Çarşıyı açtık evet hem bizim hem başka vatandaşların acılarını bir nebze de hafifletmek için. Yıkıntılar arasında insanlara moral olmaya çalışıyoruz. Eski zamanları da çok özlüyoruz fakat artık elimizden bir şey gelmiyor. İnşallah en kısa zamanda eski hareketli günlerine geri döner” dediler. Vatandaşlar ise “Asrın felaketinden önce çarşımız herkese açıktı fakat depremden sonra çoğu iş yerleri hasar gördü. Eski günlerimizi çok özlüyoruz. Antakya’mıza derin bir özlem duyuyoruz. Baharat kokuları ile kömbe kokularının karıştığı sokakları, burada yaşayan insanları ve esnafları çok özledik. Biz Antakya’nın ruhunu çok özledik” ifadelerini kullandılar.Haber Merkezi